0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
131
Okunma
Yazık, içimiz çöl; dışımız gürül gürül dünya.
Her yerde yansımasını görüyor ve konuşmuyoruz.
Bu yankı iyi geliyor demek.
Mıknatıs gibi değil ki benlik,
Bir solucan deliği.
Aynaya bakınca kendi yansımasını bile görmüyor artık insan dediğin.
Yazık, kendini infilak ediyor suskunluğumuz.
Gitgide daha bir kopuk ve çaresiz: akrasia.
Kendini koyup dünyanın ortasına,
Ne buldun bunca zamandır?
Buz gibi bir ıssızlıktan başka.
Ou la mort.
Rönesanstık hepimiz güya ama
Bir şeyi hâlâ bulamadık.
İşte ironi burada;
Koyduk kendimizi ortaya,
Hamurdan heykellerle donatıp
Alnımızı koynumuza,
Kendi kollarımızı sardık.
Kendi Medusamızda en güzel hâlimizi…
Öptük dudaklarımızdan,
Bir yerlerimiz okşandı,
Büyüdük.
Büyüdük.
Büyüdük.
Şimdi ateş ve kan,
Gürültü ve öforiden bir batakta,
Battık dünyanın ortasına.
Battık da ne bulduk?
Kuyudan başka.
-Yusuf Tavusdağı
5.0
100% (1)