0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
99
Okunma
Osmancık Kalesi
Kızılırmak kıyısında bir koca taş,
Yüzyıllara göğüs germiş kalmış baş.
Tarih fısıldarken duyar her yamaç,
Ey Osmancık Kalesi, selam sana!
Kimi Danişment der, kimi Osmanlı,
Surlarında esmiş ecdat zamanlı.
Taş duvarlar anlatır nice fermanlı,
Ey Osmancık Kalesi, selam sana!
Sırtını yaslamış ulu dağlara,
Köprüyle bağlanır tarih çağlara.
Her bakışın umut, her yön ağlara,
Ey Osmancık Kalesi, selam sana!
Gece ayla dostsun, gündüz güneşle,
Her mevsim yüreğim dolup da yaşla.
Nice yiğit geçti, nice sır işle,
Ey Osmancık Kalesi, selam sana!
Gönülde yurt oldun asırlık kale
Taştan değil sanki inciden kule
Uzanmış el sallar güneşe aya
Ey Osmancık Kalesi, selam sana!
Kalenin dili var, taşında söz var,
Maziden bugüne çekilen iz var.
Gönül ne sorarsa, sende cevaz var,
Ey Osmancık Kalesi, selam sana!
Bir çocuk uzansa taşına değse
Tarihin göğsüne başını koysa.
O an bir efsane yeniden doğsa,
Ey Osmancık Kalesi, selam sana!
Sen ki Osmancık’ın kalbi, canısın,
Her yoldan gelenin ilk mihmanısın.
Tarih kadar suskun, taş kadar taşsın,
Ey Osmancık Kalesi, selam sana!
Hakkı kalabalık