2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
136
Okunma
Bunca yıl geçti hayatımdan.
Şimdi düşünüyorum da, bir sende zincirlendim.
Zincirin ucu kalbime bağlıydı, yine de çektim.
Müthiş bir delik oluştu orada, ölümsüzleştim.
Kokunu unutuyorum, biraz da gözlerini.
Ne yalan söyleyeyim, onları çok özledim.
Unuttukça korkuyorum, sevmeyi çok özledim.
Birkaç yaram kalmıştı, sensizlikle közledim.
Yaralar iyileşir de izler geçmezmiş.
Artık nereye gitsem izlerini yanımda taşıyorum.
Ben yaşadığım acıların hüsranı ile yaşıyorum.
O kadar arsızlaştım ki, hep dahasını istiyorum.
Zaman geçti, köprünün altındaki su kurudu.
Bir faniyi aldı adam, zihnindeki cennete ekledi.
Öyle aptalmış ki bu adam, sevilmeyi bekledi.
Kolu kanadı kırıldı adamın, sokaklarda sekledi.
Hicran bitti, sultanların sultanı geri döndü.
Bu sefer her şey çok güzeldi, bir ümide kapıldık.
Öyle çok gözledik ki seni, aşığın sanıldık.
Sanki haksızlardı, hep biz aşıklar yanardık.
Şiirlerim defterlerde çürümeye başladılar bile.
O kadar çok anlattım ki seni, senden bıktılar.
Bir yapboz parçasıymışız gibi, beni sana taktılar
Fiziksel değildi bu birleşim, aşklarımızı yaktılar.
Buruk bir acı sirayet etti vücuduma,
Ne garip, nerem acısa sanki seni haykırıyor.
Duyamazsın ama, senden kalanları sayıklıyor.
Bunlara sağırsın sen, seni senden iyi anlatıyor.
Yukarı tükürdüm bıyık oldu, sakallarım uzamadı.
Çünkü ne bir soru vardı ortada, ne de bir seçim.
Senin için oldum sanatkar, çizdim ruhuna resim
O kadar uzağa kaçtın ki, hiç duyulmuyor sesim.
Geriye kalmak istemezdim, pişmanlığım bana kaldı.
Senden arta kalan ne varsa bir dolapta şimdi.
Anahtarı yok ettim, ruhumun iç yerine girdi.
Ayrı kalınca gördüm ki sevilen şey yalnız kirdi.
5.0
100% (3)