6
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
309
Okunma

Not: Ali hocamın, dostumun
"Ne deyim?" şiirine nazîreden hâsıl olmuştur.
---
Abese, kemiyet ve keyfiyeti arz eder,
Mü’min, nicelik değil niteliği tarz eder.
Abese’deki îkâzı anlamayan rikkatten geridir,
Bir köpeğin dostluğu, bir dostun köpekliğinden beridir.
Rikkat: İncelik, nâziklik.
Nizâm-ı âlem adına, doğru otursun taşlar
Gadrın zulmü karşısında susulana ne desem?..
Uygarlığa yol vermezken, bizim sözde çağdaşlar
Siyonizmin destgâhında kusulana ne desem?..
Âdemvârî okumak var sûre-i Abese’yi
Bâzen almak i’câb eder eline adeseyi
O nasûhî tevbe ile vurmak lâzım keseyi
Günâhın dessâs ağında basılana ne desem?..
Adâlet kutsaldır Billâh, hatırı olmaz onun
Binme hatrın katırına, hüsrân olmasın sonun
Bırakmaya gelmez elden, zift tutar yoksa donun
Katırın nalı altında kısılana ne desem?..
Şu ahlâklıyım diyenler, hangi sınırı deldi
Yoksa bu kadar ahlâksız, Uranüs’ten mi geldi
İçinden çıkılmaz vak’â, benim aklımı çeldi
Kibrin o taşkın kubrunda kasılana ne desem?..
Akıl dediğin unsûrun sırrı vicdânda saklı
Vicdân olmadıktan sonra neyleyim ben o aklı
Sefîr olma hasebiyle vicdân demâdem haklı
İz’ân-u mîzân râhında şaşılana ne desem?..
Bir telâş içinde beşer, hakka uyamaz oldu
İçerdeki gürültüden rûhu duyamaz oldu
Dâr -ı fenâya müptelâ, dehre doyamaz oldu
Süveydânın yularında asılana ne desem?..
Nizâm-ı âlem: Devletin bekâsı için olduğunu bildiren yasa.
Gadr: Hâinlik, vefâsızlık. Haksızlık, zulüm.
Destgâh: Tezgâh.
Adese: Mercek.
Nasûhî tevbe: Nasuh tövbesi, geçmişte yapılan günâhlardan pişmânlık duyma,
onları terk etmek ve bir daha dönmemek üzere karâr vermektir.
Ağ ve Ağı olarak çift anlamlı.
Dessâs: Hîleci, düzenbaz.
Kubur: Ayakyolu deliği ve bu deliği lağıma bağlayan boru.
Sefîr: Elçi.
Demâdem: Dembedem. Dâimâ, her zaman.
İz’ân: Anlayış, kavrama yeteneği.
Mîzân: Terâzi.
Râh: Tasavvûfta Hakk’a ulaşmak için benimsenen usûl, tutulan yol.
Dâr -ı fenâ: Dünyâ.
Dehr: Dünyâ. Devir, zamâne.
Süveydâ: Kalpte olan siyah nokta. Bu siyah noktalara âit bilinmezlik makâmı.
5.0
100% (14)