1
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
202
Okunma
Yorgun bir nehrin kıyısına oturmuş
göğün mavisi arasında kalan rüzgar olurum
kimi zaman
kuru dokunsanız bin bir parçaya bölünür acılarım
Toprak sır saklar iki cihana
ben işte sorgunun iki satır ettiği
şu şiirde bile
halen kendi sırrıma sımsıkı tutunmaktayım
Elimde yok…! avuçlarımda yok sevginin en ufak kırıntısı
ve sessizlik en vahşi ölüm halimi hazırlar
ağladıklarım
ağlayamadıklarıma
…Bedenimi bir çatı altına alana
şu nefesim durana kadar
dönüp dönüp kendi kollarıma sarılmam
kimseye aitlik beslemeyişim
yine alnının akı ile kalkar;
kurulan her güzel muhabbette sofrasında
Ne diyorsunuz siz ya!
aşk dik burunlu adamların dudaklarının arasında
can çekişiyor
payım kuyruğu dışarıda kalan
bir sıkımlık sevgi kime yetsin-yetmesin
Kendi bildiğimi kuldan nasıl saklayayım
bazen sevgiye kıyılır içim
nefse en ufak bir ricası olanın
dünya ahiret bacısı
ve aile ;aile içinde
daha bir kalabalıklaşıyorum
bir kuş kalbine çırpınıp dağ mı? yutmak
renklerin asaletlisi siyahla
yoku var etmek
en geberik hallerimi oluşturdu
aah yeter
evrenin elinin kiri değil mi?zayıf çığlıklar
siftahı sen sonrası yok
hiçbir aşka
diyememek ile beraber kendi kelleme cellat
yani kaç asırdır şiirsizim ....
o usul boylum ve yeşil gözlüm idi;.....
24-07-2025
ist
5.0
100% (5)