"Ve Ben, cinleri ve insanları bana hizmet etmeleri dışında yaratmadım" Zariyat’ta açık olan bu söz, yaratılışın tek gayesi Kulluk sadece O’na, ibadet yalnız O’na Kur’an’da belirtilen yoldan başka yol nedir?
Resul der ki: "Ben bana vahyolunandan başka bir şeyi takip etmem" En’am’da açık olan bu gerçek, rehberin pusulaları Allah hüküm verirken kimseye danışmaz. Kehf’te bildirilen bu, O’nun tek başına adaleti
On bir rekât mı, on üç mü, yirmi üç mü? Hangi rivayet doğru, hangisi yalan? Teravih denilen bu ibadet Kur’an’da yok ki Neden arayıp durur insan, olmayanı?
"Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık" En’am’da böyle der Rabbül Alemin Eksiksiz olan Kitap’ta bulunmaz ise Nereden çıkar bu, uydurma din?
Sakal dört parmak der Hanefi Ama uygulamada başka türlü Sarık, cübbe, dış görünüş İçten gelen imanla ilgisi ne?
Kur’an yeter, Kur’an kâfi Resul’ün yolu da bu zaten Çelişkili rivayetleri bir yana Döneriz özüne, temiz imana
Ahzab’ta emreder: "Ve Rabbin tarafından sana vahyolunanı takip et" Bu yol, bu rehber, bu ışık yeter Uydurma ile gerçeği karıştırma Kur’an’ın saflığına döner insan
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kur’an-ı Kerim, birçok ibadetin genel çerçevesini verir ama detayları Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) sünnetine bırakır.
Örneğin: Namazın rekat sayısı, nasıl kılınacağı
Zekât oranları
Hac menasikleri (uygulamaları)
Bunların hiçbiri Kur’an’da ayrıntılı olarak yoktur ama sünnet ve sahabe uygulamasıyla öğrenilir ve kabul edilir. Aynı şekilde teravih namazı da sünnetle sabit bir ibadettir.
Sünneti Reddetmek Ciddî Bir Problemdir
Kur’an-ı Kerim bizzat Peygamberimizin sözlerinin ve davranışlarının dinin kaynağı olduğunu belirtir:
“Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan da sakının.” (Haşr Suresi, 7. Ayet)
Yani sadece Kur’an’la yetinip sünneti reddetmek, İslam’ın temel kaynaklarından birini inkâr etmektir. Bu durum kişiyi bid’at ve dalalet yoluna sürükleyebilir, hatta bazı görüşlere göre dinden çıkmaya kadar gidebilir – özellikle maksatlı ve inkârcı bir tavır varsa.
4. Teravih Namazı Uydurma Değildir
Bazı kişiler, teravih namazının Hz. Ömer tarafından "icat edildiğini" sanır. Oysa Hz. Ömer sadece Peygamberimizin başlattığı bir sünneti tekrar canlandırmıştır:
“Bu ne güzel bir bid’attır!” (Buhari) demesiyle, daha önce var olan bir sünneti yeniden cemaatle kıldırma uygulamasını başlatmıştır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) ve Teravih Namazı
Hz. Muhammed (s.a.v.), teravih namazını Ramazan ayında cemaatle kıldırmıştır. Ancak bu konuda dikkat çeken önemli bir olay vardır:
1. Cemaatle Teravih Namazı Peygamberimiz Ramazan'ın bazı gecelerinde mescitte teravih namazını cemaatle kıldırmıştır.
Ancak üçüncü veya dördüncü geceden sonra mescide çıkmamış ve evinde kılmıştır.
Sebebi ise ümmeti için bu namazın farz kılınmasından endişe etmesidir.
Hadis: “Allah Rasulü (s.a.v) Ramazan gecelerinde mescitte namaz kıldı. Bir gece cemaat çok fazla olunca çıkmadı. Sabah olunca şöyle buyurdu: ‘Sizin bu namazı kılmaya ne kadar istekli olduğunuzu biliyorum. Fakat size farz kılınmasından korktum.’” (Buhari, Salatü’t-Teravih 1)
2. Hz. Ömer Dönemi Peygamberimiz vefat ettikten sonra Hz. Ömer (r.a.) döneminde Müslümanlar yine dağınık şekilde teravih kılıyorlardı.
Hz. Ömer bu durumu düzenlemek adına sahabeleri tek bir imam arkasında toplamış, bu imam da Ubey b. Ka’b olmuştur.
Böylece teravih namazı cemaatle ve düzenli şekilde 20 rekât olarak kılınmaya başlanmıştır.
Teravih Namazı Kaç Rekâttır? Peygamberimiz döneminde belli bir rekât sayısı yoktu; genellikle 8 veya 11 rekât kılındığı rivayet edilir.
Hz. Ömer döneminde ise 20 rekât olarak uygulanmıştır ve günümüzde çoğu camide bu şekilde uygulanır.
Rekât sayısında farklı uygulamalar bulunabilir ama hepsi İslam alimleri tarafından meşru kabul edilmiştir.
Teravih Namazının Fazileti Ramazan gecelerini ihya etmek, büyük sevaplara vesile olur.
Hadis-i şerif: “Kim Ramazan ayında inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek namaz kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, Müslim)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.