14
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1392
Okunma
Sonsuzluk...
Gölgeler...Bıraktığın izler
Mevsimine ati baharlar
Yıkanmışlığımı yapan sonbahar,
Karları delen akça bir çiçek var
Güneşe hasret
Aydınlığa yönelen...
Kuzey de esen hoyrat rüzgar
Doğuda ayrıkotu misali, gizli eylemler peşinde
koşan sevdalılar
Ve gelendi ayrılık
Kokusu unutulmuş çiçekler...
Daha nice geceler
Gözyaşıyla dolmuş seller
Yıkanmalı bu nasırlı yürekler
Gül suyuyla, amber kokusuyla
Mevsiminde yoksun eylemlerimiz
Kır çiçekleri gibi tenhalarda
Yalnız...
Ve gizemli sırlardayım...
Ölüme ramak kalan yarımsızlık
Dolunay vaktinde
Baykuş seslerine mecbur kalan
O korkunç karanlıklar
Bir ay’ın ışık kümesinde saklı yalanlar
Şanını vermeye hazır Ejderhalar
Sevdayı yaşamak adına...
Kısır döngüdür hayat! Yağmurlar neden yağar?
Gökyüzü bulut özlemi çekmesin diye
Darağacın da asılı sevinçler
İnfaza amade bir yürek kalır
Yargılanmak; bu kanunda olmamalı aşkın...
Baharları hep kış! Baharı bazen de heyecan
Zaman tünelinde zamansızlık yoktur
Veya kaypaktır yaşanan anlar
Uzaklık yakındır
Sevmesini bilene...
Uçuk düşler uçurumun dibine düşer.
Bazen azgınlaşır, ne yürek kalır yüreğinde
Ne de yaşamak kalır tadında
Bu yitik kentlerden divanedir Zorgun
Zirvelerde yorgunca dağlarda
Bulutların kanatlarında bir tüy kadar hafif düşleriyle,
Rengiyle bu gökyüzün
Gözlerimde ceylan ürkekliği korkularım
Korkmalar üstüne bir de yalnızlıklar kalır
Ölümüne gizemlerim
06 HAZİRAN 2006
ZORGUN DEVRİM