2
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
180
Okunma

"Gitmelerle büyüyen bir kadının kendiyle kalma hali"
Ben,
bir zamanlar kalbinin tam ortasında oturmuştum.
Yastık paylaşan gecelerin
en çok da susarak konuşulan sabahlarını bilirim.
Bir fincanın dudağında unuttuğun izi
yıllar sonra bile tanırım.
Unutmak,
sadece hafızadan değilmiş;
en çok da alışkanlıklardan düşmekmiş.
Ve ben,
artık seni özlemiyorum belki,
sensizliğe hâlâ alışamıyorum.
İçimdeki kadın,
hâlâ perdeleri usulca aralayıp
geç kalan bir vedayı bekliyor.
Bazen bir kapı sesi,
bazen rüzgârda savrulan bir tül,
“Belki” diyor içim…
“Belki bu defa gelen,
gitmek için değil kalmak için gelir.”
Sonra…
Pencereler sessiz,
günlükler boş,
ve umut, her gün biraz daha kısılıyor içimde.
Oysa ne çok şiir vardı sana sakladığım.
Her biri,
bir tebessümün eşiğinde bekliyordu.
Artık yazdıklarım sana değil.
Hâlâ senin gidişinin yankısı
dökülüyor dizelere.
Demek ki bazı vedalar,
sadece bir kişiyle bitmiyor.
Bütün bir ömürle
devam ediyor…
Ve ben,
gönlümün sürgün yerine
şimdi bir defne ağacı diktim.
Huzuru değil belki,
gölgeyi buldum.
Yorgunluğumu örtüyor en azından.
Sana veda etmeyi çoktan öğrendim.
her “görüşürüz” diyen adama
içten içe
“Lütfen kal” diyen ben hâlâ buradayım…
Ve hâlâ,
bir çocuk gibi,
pencerelere bakıyorum ara sıra.
Kim bilir,
belki bu sefer gelen,
benim kalbimde kendini bulur…
Peri Feride ÖZBİLGE
14.07.2025