0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
217
Okunma
O keskin renkli yaşlarla cilaladığım,
Etrafının dehliz gibi siyahladığı;
Gözlerimin arkasında ne var biliyor musun?
Hayâl meyal hatırladığım,
Sonbaharla inatlaşarak yürüyoruz kol kola,
Yağmurlarla şakalaşarak,
Terliklerini eline almışsın, bileklerinde ince bir parıltı,
Yalın ayaklarınla bıraktığın o tedirgin iz:
O sessiz kalıntı,
Dualarımın toz bağlamış umutlarını savuran,
Duvarlarımı çamura çeviren!
Saçların, nasıl da yapışmış tenine,
Ağaçlar soyunuyor yapraklarını,
Korkusuzca, tamahkâr,
Kokunu gülüşünü selamlayarak,
Gök bile inliyor seni sevmeyi sayıklayarak,
Fakat ölçüsüzce özlemekle yok oluyorsun,
Sakladığım gölgelerimden dahi,
Ve gözlerimin arkasında bile yasaklanmışsın,
Fukaralıktan bahseden gururlu bir deli gibi,
Delinin cebindeki meteliksizlik,
Kılçıklı bir şiir gibi,
Hiç ayıklanmamışsın güzelliğinden,
Hiç küçülmemiş gönlündeki o koskoca şehir,
Hiç ayrılmamışsın gözlerimin arkasından,
Hiç çözmemişsin beni çürüten o zinciri.
5.0
100% (2)