11
Yorum
39
Beğeni
5,0
Puan
385
Okunma
Kapattım gözlerimi,
şehrin ışıkları söndü, denizin uğultusu dindi.
Sadece Sen kaldın,
ve ben.
Bir zerre bile değilken şu uçsuz bucaksız kainatında,
varlığımı bilenim,
nefesimi sayanım,
sessiz çığlığımı işitenim Sen.
Bir yaprak düşer ya hani,
en savunmasız anında rüzgarın eline,
öyle bir teslimiyetle bırakıyorum kendimi Sana.
Ne gelecek korkusu, ne geçmişin yükü,
sana dönünce hepsi bir "hiç".
Çünkü "Ol!" emrinle var olan her şey,
yine Senin merhametinde bulur sükûneti.
Kalbime dokunuyorum,
et ve kemikten bu küçük ev,
nasıl sığıyor içine Senin sonsuz sevgin?
Her atışında ismin yankılanır gibi,
damarlarımdaki kan, rahmetinin nehirlerinde gezer gibi.
Aldığım her nefes bir şükür,
verdiğim her nefes bir tövbe.
Unutuşlarıma, yanılışlarıma,
gaflet anlarıma bir estağfirullah.
Secdeye varınca anlıyorum,
yükselmenin en âlâsı buymuş.
Alnım toprağa değerken,
ruhum arşa değiyor.
Bütün sıfatlardan, bütün kimliklerden arınıp
sadece "kul" olmanın o tarifsiz huzuru buymuş.
Ey her şeyin Sahibi,
bu aciz kulunu,
bu yorgun yolcunu kapından ayırma.
Ayağımı kaydırma, kalbimi şaşırtma.
Tut ki, fırtınalar kopsa da şu dünyada,
benim sığınağım,
benim limanım,
her zaman Sen ol.
Amin...
Merdümgiriz
"Ol" dedin, var oldu bütün alem
Kuran-kerim yeter susar keder elem
Narı-aşk ile dolarım biter her çilem
Sana açılır her dua, her niyaz.
Aşk-ı hakiki bir sevda hudutsuz derin
Varlığın her yerde içimde yerin
Kalbimi yoklarken imanımla serin
Şükür ile yanar her soluk, her niyaz
Meyzem şairemizin kaleminden...
5.0
100% (20)