0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
111
Okunma

Sırlı bir ada vardı ötelerde
Fark edemediği çıplak gözlerin
Kadim hazineleri tutmuş bir ada
Dumanlı işaretlerin ardında beliren
Tutsak etmiş bin yılların kalıntılarını
Martı çığlıklarıyla lal olmuş ada...
Açılırdım epey sallanan denize
Yansımasıyla şafağın billur yüzünün
Geçip esrarengiz dehlizlerinden suların
Geçerken ahtapotlar
Sevgisiz kollarıyla önümden
Yol alırdım hazine adasına...
Neredeydi gerçek hazine?
Bulutların tütsüsüyle
Saklambaç oynayan adada mı,
Kalbimin kilitli odalarında mı
İnci gözlü defineler gömülü
Diplerimdeki mercanlara sokulmuş...
Çıkardım hazineler adasına
Görüp kâinatın tüm adalarını
Avuçlardım çil çil altınları
Yarin tek saçına değmeyen
Kapatarak göz kapaklarımı geceler boyu
Ürkek aya
Düşleyip mücevher yüzlü sevgiliyi
Hazine adasında...
5.0
100% (1)