11
Yorum
46
Beğeni
5,0
Puan
528
Okunma

Zaman,
paslı bir makas gibi kesiyor anları,
biri düşerken geçmişin kör kuyusuna,
diğeri geleceğin sisli ufkunda beliriyor.
Ve biz, tam ortasında,
o keskin ağzın iki yanında,
bir nefeslik boşlukta asılı duruyoruz.
Akıl,
kendi labirentinde yolunu arayan bir gölge.
Duvarlara sorular çiziyor tırnaklarıyla:
"Bu varoluş hangi yankının tekrarı?"
"Sonsuzluk, rakamların bittiği yer mi,
yoksa hiç başlamadığı mı?"
Her gün,
aynı güneşi ağırlıyoruz göğümüzde,
farklı bir ağırlıkla.
Yürüdüğümüz yollar,
ayak izlerimizi yutan vefalı birer hiçlik.
Belki de anlam;
bir varmak değil,
bir durmak değil,
sadece bu salınımda,
bu baş dönmesinde,
gözlerini kapatıp rüzgârı hissetmektir.
Boşluğun kendisi olmaktır belki de,
bir anlığına..
Merdümgiriz
5.0
100% (22)