HİÇ OLMAK

Hani aşk diyorsunuz ya bayım!
Aşk; herkesin yüreğinde farklı filizlenir,
Farklı renklenir ve farklı duygular giyinir.
Kimini Leyla Mecnun, kimini Aslı Kerem eyler..
Beni hiç etti bayım, beni hiç etti.
Aşk bazen iki göz, bazen iki tatlı söz!
Martının denize olan tutkusu,
Bazen bir kırlangıç misalidir.
Ve bazen serçenin ağzındaki lokmadır.
Aşk, başkasında değil bayım!
Aşk kendi içindedir, aşk kişinin kendisidir.
Bir damla sevgi, taş bir kalbi eritti de,
Taş bir yürek,
O bir damla sevgiyle baş edemedi!
Sevginin gücü bir ömür esir etti de,
Esaret zincirini bir türlü kırmayı başaramadı!
Hiç aşık olmadan, aşkın kitabını yazan,
Mükemmel oyuncular da tanıdım ben bayım.
Hem de yalan olduğunu bile bile düşüyorsun ateşine...
Giyiniyorsun üzerine, yaşıyorsun iliklerine inene dek.
Aşk ne güzel bir büyüydür öyle bayım!
Ne güzel bir düş dünyasıdır öyle...
Ama rüyalar kısa olur bilirim.
Bilirim, büyü bozulana,
Ateşten elbiseyi giyinene dek sürüyor!
Büyü bozuldu bayım, büyü bozuldu,
Ateş topu bir günahı yutkunurcasına,
Küllerini tekrar tekrar yakıncaya dek,
Yakıyor tenini aşkın ateşten elbisesi...
Dokunduğun mısralar, şiirler, kelimeler...
Ve dokunduğum kar bile yanıyor bayım.
Yanmadan geçirdiğim tek bir an’ım bile yok.
Aşkın diğer adının da,
Acı olduğunu öğretmediler ki bana.
Herşey bir yangından ibaret olmuş...
Kitaplar yanıyor, şiirler yanıyor ve şarkılar yanıyor...
Son zamanlarda ise bir Sezen Aksu
Şarkısı dolanıyor dilime bayım,
"Sorma ne haldeyim, sorma kederdeyim, sorma yangınlardayım."
Yangınlarda yanarken nasıl ölebilir ki insan bayım?
İnsan hiç kendi ölüsünü yakmak için benzin döker mi?
Ben döküyorum bayım,
Ben her gün benzin döküyorum,
Cayır çayır yandığım sevdanın küllerini topluyorum içimde...
Ben yanarken hiç oluyorum,
Hiç olmadan var olunmuyor’muş bayım.
Bazen hiç olmak gerekir bayım,
Bazen hiç olmak gerekir.
Sahi sen hiç aşık oldun mu bayım?
Sen hiç sende kendini kaybedip,
Seni yeniden kendinde buldun mu?
Sen hiç, hiç oldun mu bayım, hiç oldun mu?
27 HAZİRAN 2025