0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
131
Okunma
Bazen oturup sessizce düşünüyorum.
Ben neyim?
Bir meslek mi?
Bir banka hesabı mı?
Bir unvan mi?
Yok…
Ben, bunlar değilim.
Ben sustuğumda bile kalbinde hâlâ kıpırdayan o şeyim.
Geceleri sessizce dua eden, sabahları nedenini bile bilmeden yorgun uyanan o adamım.
Ben;
Sadece para kazanınca aranan biri olmak istemem.
Ben, cebim boşken de hâlâ insan yerine konulmak isterim.
Çünkü değer, etiket değil, özdür.
Ben makam değilim.
Bir gün yüksekteyim, bir gün dipte.
Ama karakterim, o hep aynı yerde.
Ben yalnızım evet.
Ama kalabalıkta kaybolmuş biri değilim.
Kendimi tanıyorum.
Sığ değilim.
Yüzeyde değilim.
Derinlerdeyim.
Ama işte...
Derin olanı herkes göremez.
Görmek için nefesini tutup aşağı inmen gerekir.
Ve çoğu insan, yüzmeye bile üşenirken, dalmak istemez.
Benim suçum ne?
Fazla hissetmek mi?
Fazla anlam yüklemek mi?
Birini sadece teniyle değil, kalbiyle sevmek mi?
Ben istemem herkesle güle oynaya sahte bir oyun çevirmeyi.
Ben gerçeklik isterim.
Yarım kalplere sığamam.
Ben;
İçinde kin taşımayı beceremeyen, ama kırıldığında da kolay kolay iyileşemeyen adamım.
Kimse fark etmese de, gece yatağa başını koyduğunda gözleri dolan adamım.
Bir şarkının ortasında donup kalabilen,
Bir cümlede, yıllar önce duyduğu kırgınlığı hatırlayabilen o adamım.
Ve evet…
Ben bazen kıskanırım.
Onlar kolay yaşıyor, ben niye böyleyim diye.
Ama sonra hatırlarım:
Ben "kolay" biri değilim,
Çünkü ben gerçek biriyim.
Ve belki, bu dünyada benim gibiler az…
Ama işte bu yüzden,
Ben eksik değilim.
Ben enderim.