15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1469
Okunma

Düşüme bir gülüş değdi Eylül baba,
Bu sabah ilk defa Kasım’ın ayazında
Burnunda tüten özlemlerin,
Aşka adak sevişmelerin sanrısıyla terledim
Zaman tırpanını sallarken anılarıma
Celladıyken keşkeler iyikilerin
Seni çaldım...
Sol yanımda çarpıyor ellerin...
Düşüme bir şiir değdi Eylül baba,
Bugün sesinde ağladım
Pişman değilim...
Omuzuna yaslandım mısraların
Saçlarımı okşadı kırk yıllık hasret
Sahi nerede o sevdiklerimiz,
Hani bizi sevenler?
Vefadan uzak kasvet...
Gözüme yaş indi Eylül baba,
Dünü geri getirmeyecek hiç bir harf
Kelime oluşturunca,
Sevgiliye rediflerde dizsek,
Dosta sitemlerde etsek
Neye yarayacak onlar göz ucuyla bile bakmadıkça?
Ellerim toz toprak
Kapısında secde ediyorum şarkıların
Vicdanım ölüm döşeğinde
Hangi bahane beni aklayacak?
Hangi şiir seni gitme dediklerine kavuşturacak?
Döşüme tekme indi Eylül baba,
Kaçıp kuytu köşelere
Bir tek seni kurtarabildim,
Yaralarıma iyi geliyorsun diye.
Kahvenin telve dili bırak başkalarını uyutsun
Hatrını alalım biz,
Şiirlerimizi doyursun
Elif SEZGİN