0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
186
Okunma
Turkuaz renginde bir bilmece
Huzurda kalıyor tekerlemeleriyle
Sür kaşında bir melodi
Bulutlara nağme kurarken
Mizanda erişmiş bir suyu kaktüsünden ayıran bir çiçek
Kişnemiş saklı bir küfür dolanmış
Boynu bükük bir dağ gözlerine
Satırlarına sokulmuş bir deprem hezeyanıyla
Râhmine atılan sevgi ışınlarıyla
Sılada burkulmuş bir saatler mavisine
Sanki ölmüş tırtılların kelebeklere dönüşmüş hülyalarına
Ter dök/erken bir vaveylâ
Gıpta eder kardeşliğe uzanan ellerim
Sanki bir çocuk qğlıyor inleyen ve kanayan yaralarıyla
Vurulmuş aynaya istikbal
Kudurmuş çarşaflara bürüyor bir adamı
Utangaç üfleyişlere gebe bir muska
Tarumar bir eldiven dikiyor bir terziye
Sanki boğarken kendini elleriyle
Nasıl anlatsam derdimi
Biçare bir ayakkabı ustasına
Belki de boyuyor serüvenlerini
herşeye feda edilen bir hiç için
Kırgın bir atlıya süsleniyor
Nizam kasırgaları
Ateş bir kibritin içinde bir mumu yakmaz
Bir mum bir karanlığa yetmez
Ve bir karanlıktır aşka gabe bir satır uyku
Çünkü kendini yenilemeyen bir mısraya
Vedâ ediyor şairler
Ruhunda melodi
Gözünde ergen bir çığlığı yakan
Saklı salkım üzümlerdir
Râhmine dökülen sevgi ışınlarıyla...
Gezgin imgeler...
5.0
100% (2)