Din, hayatı anlamlandıran kutsal rehber,
Yaşamın her anına anlam katan değer.
Fakat bozulduğunda özünden sapar,
Taassup ve müşriklik ruhu karartır.

Taassup, aklın reddi, mantığın yokluğu,
Uydurulmuş yasaklara körü körüne bağlılık.
"Dindar" görünüp dinin özünden uzaklaşanlar,
Koparır insanı karanlığı hakikatten, sunarak.

Müşriklik, Allah’a ortak koşma yanılgısı,
O’na güvenmeyip aracı arayanların yolu.
Gösterişte boğulan, şüphede çürüyen bir hayat,
Samimiyetsizliğin sessiz çığlığıdır ruhun boşluğu.

İnsan zayıftır, nefsine yenik düşer,
Kolay olanı seçer, prestij peşinde koşar.
Gerçeği aramak yerine kendi arzusuna,
Dini büker, şekillendirir, yanlışa sapar.

Akıl ve vicdan devre dışı kalır,
Gösteriş uğruna boş ritüeller yapılır.
Dinin özü kaybolur batıl inançlar içinde,
Hurafeler gerçek sanılır, hakikat kaybolur.

Toplumu da sarar bu hastalık,
Dogmatik anlayışlar, katı kurallar hakim olur.
Huzursuzluk, anlaşmazlık, parçalanma,
Ruhsal ve ahlaki yozlaşmaya kapı açılır.

İnsanlar birbirine yabancılaşır,
Sevgi yerine nefret, hoşgörü yerine öfke,
Doğru bilgi eksik, yanlış anlayış hakim,
Toplum savrulur durur karanlık girdaplarda.

Din olmalı içsel bir deneyim,
Allah’a samimi yöneliş, temiz bir kalp ile.
Akıl ve mantıkla, gösterişten uzak,
Hakikatin yolunda ilerlemek dileğiyle.

Her birey dinini doğru öğrenmeli,
Taassuptan, müşriklikten arınmalı.
Ancak o zaman toplumda huzur olur,
Gerçek iman, barış ve sevgi ile dolmalı.

Bırak sahtekârlığı, gösterişi, yalanı,
Hakikatin yolunda yürü, aydınlığa doğru.
Arın batıl inançlardan, hurafelerden,
İçinde bul hakikati, Rabbine dosdoğru yönel şimdi.