Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
 Aliocha
Aliocha

sen anlarsın

Yorum

sen anlarsın

( 1 kişi )

0

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

118

Okunma

sen anlarsın

sen anlarsın

anneme dedimki –ben artık adam oldum-
büyüyünce anlarsın diyordun ya
–anladım-
oysa sanırım diyordum kelimelere, önünde virgüllüydüler.
olur yada bilmem diyordum, üç noktalarına.
hatalarını ezberliyordu özgeçmişlerim.
her şeyim, diyen roman ayraçlarıydı, varlığın.
değilim, anlatmıştın bir kıyıda, çay lekesiydi o gün, yüzüm.
grip olmuş kelimelerimin kokusu, hastalıklı türkçem sağlığımdı.
olmazlarımla, yoklarımla
sığar mıydık parmaklarının arasına ?
evet desen, sakallarına, olmaz ya
görseldi ö gün kuran kursundan dönen çocuklar.
hayır, olsaydı tüm cevapların
sorduğun sorulara kuşkusuz;
kesin bir biçimde belki de evet derdim.
her şeyin masalı vardı ikimizin arasında
makarna derimyalnızlığıma.
anlarsın
günleri perdeyle aldatan bir manzarayla
çağırırım, günlerimi kirletirdim.
ordasın.
içimde kendime kendimle sığınağım
zaman kipleriydi yer.
yanımdasın.
nereden karşıma çıktı, hala şaşırırım ceplerinde
en büyük eriği arayan ellerim, karşın da mıydı?
tahammülsüzlük sigara paketini söndürüyor
ellerin değildi, artık büyümüştük.
sevmek gerek bir şeyleri
hayatımızı bölseydik ve eşitleseydik paydasına,
adın derdim hayata.
kendine yeni bir ünlem al şimdi,
karşı koyamadığın şarkılara
buncadır benim varlığım dediğin
anılarına, kendin için.
bilirsin şehrin en güzel yeri mezarlıklardır
yeşil kalabildikleri için, ölüm zamana
yenilmiyor da diyebiliriz burada mesela.
sende öylesin yemyeşil duyguların var
ruhunun arasında kalmış;
eski bir durak adıydı orda mutluluk
otobüs geçmez şimdi
aklımdan yıllar geçer.
nereye giderdik kendimizi bırakarak
ardımızda?
—’ama ben neremi kandırdıysam gidelim’ dedi
— kime yazıyorsun bunları? üçüncü tekil şahsın
cenazesini kaldırırken kimsesizler cümlesine virgülmü konur ?
Gördüğün gibi, şiirin elinden tutmaya çalıştım, çabucak büyütemedim;
sırtıma aldım kelimeleri, lunaparksız yorgunum.
kışları soğutuyorum beyaz yaralarımda
üşüse de çocuklar, Tanrı ağlamaklı olsa da.
biletimi doğum sancısı sandım uzağıma
dönünce köşeden bahar, oyun bahçesi ruhlara.
elinden kaçmaya çalıştım, sabırsız ceplerimle
titrese de paltom, sökülmüştü gökyüzünde güneş.

tırnak keser gibi yıktılar gecekondumu
platonik katlarımı, molozu ben kaldım aşk çöplüğünde.
tecavüzümdü kendime, sana yazdığım mektuplar
linç ettim bütün kelimeleri, gayrimeşru bir şiir kaldı geriye.
sabır diyorlar adına, yaşamaya çalışmanın boşlukta
sankilerime, keşkelerime, hiçlerime vurdum kendimi sabırla.
mutsuzluk bilerek açık bıraktığım pencereydi
açılıp açılıp duran
dişlerim çürüdü sensizlikten,
mutsuzlukla beslenmekten
her boşluktan kendime bir ölçek bırakarak
yemek tarifleri kitabının önsözünde yer alacak
itirazlar hazırlıyorum, akşam yemeği haberlerinize
köprüler
haplar
iplerle
şehrini süsleyecekler.
biraz sonra son kelimeden başlayarak silmeye
tüm yazdıklarımı, sen görmeden
evet diyeceğim tanrıya
evet tanrım
affettim seni.
bir resmin önünde sigara içiyorum,
saygıyla eğilirken dumanlar
saygıyla beklerken bakışlar
önünden geçen pembe ilkokullular,
paltonun iç cebindeki buruşmuş kağıt parçalarına
yazıyorum bunları,
bir resmin kenarında dururken sonralar.
kendini sevmiyorsun diyorsun durmadan
ve kimseyi sevemezsin kendini sevmeden.
ve ben de diyorum ki;
bunca bunca insan,
anca anca kül tablasında Tanrının
ellerini arkana saklıyorsun,
nasıl severim? düşünmeden
Kürtleri, irak, filistin, afganistan, somali
Ankara gemisindeki küçük furkanı.
bir yerde, hani o annesini
hastaneye yetiştiremeyen adam
geçiş önceliği attığımız oy’lar
ağıt önceliği içe oyy’lar!
yanından geçen arabaya bakıyorsun
bir an belki camından son rötuşlar
dumanlara karışıyor gök yüzü.
aşk yokluktandır ya
ve emekse yasamaklar ve aykırı cümleler hazırlıyorum hayata,
ayakkabının altı delik, son parayı verdiğimde
resmin arkasına sırtını dayamış olarak
mendil satan çocuğa,
hepimizin nezlesi o çocuğa
hepimizin göç’ü o çocuğa
hepimizin en temiz kalmış
yerlerine mendil satan o’na…
nasıl da yok oluyoruz kendi çıkmazlarımızda değilmi?
bir ben kaldım simdi nöbette
güçlü görünür kılarken bedenlerimizi,
içten içe ölmeyi kutluyoruz şimdi
çiftetelliden yaslarımızla,
banka kuyruğunda ölen amcanın
kasketinde kuşlar
resmin üstünden geçiyor,
şaşkın şaşkın onları izliyorsun,
torununa bayram hediyesi güvercinler.
haber bültenleri seyyar satıcılar gibi bağırıyor
aynı şeyleri,
minibüs şoförleri kollarını çıkarmış akşamüstlerinden
sinyal vermeden bekletiyorlar duraklarımızı,
yolculardan biri sana bakıyor.
eski bir kente kalmaya dönüyor aklımız
karanlık ve soğuk odalardan ve sıkıştırılmış şiltelerin
arasından mutluluk sızıyor
daha çok mutsuz bırakmak için bizi,
mutfaktaki telaş artık dinginliğimiz bizim
telefonum çalıyor,
annemin sesi
bir yaraya tentürdiyot sürer gibi.
paslanmış ve bükülmüş pazartesiler ve günler
(hatta dikkat ettinmi, bu pazartesinin kendi ismi yok, pazarın ertesi)
dizilerde seyrederken yok ettiğimiz şeyleri
televizyon camından yansıyor
yanı başımızdakiler
görmüyor ve duymuyoruz,
kazağımı çekiştiriyorsun
ve resme seslenen bir adam.
gülümse
çekiyorum
tüm acıları kendime çekiyorum,
gözlerin kapalı çıkmış
aynı yere tekrar geç
bir kibriti çakar gibi gülümse
( Zekiye KAVAK 2019 yılında ışığa yürüdü)

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (1)

5.0

100% (1)

Sen anlarsın Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Sen anlarsın şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
sen anlarsın şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL