7
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
357
Okunma
Bir kıvılcım çakar zihnimde,
Evrenin sonsuzluğuna açılan bir pencere.
Sorular, kuyruklu yıldızlar misali,
Peşi sıra dökülür, cevapsız ve gizemli.
Nedir bu varoluşun hengamesi, dostum?
Neden açar çiçekler en beklenmedik anda,
Ve neden solar en parlak yıldızlar bile?
Gördüğümüz müdür gerçek,
Yoksa gerçeğin hayalimizdeki gölgesi mi?
Bir rüyanın içinde miyiz hepimiz,
Uyanmayı bekleyen, ya da belki hiç istemeyen?
Zaman, o akreple yelkovanın amansız dansı,
Bizi nereye sürükler, hangi kıyılara?
Anılar biriktiririz heybemizde,
Kimi tatlı bir meltem, kimi acı bir fırtına.
Bak, bir yaprak düşüyor usulca,
Toprağa karışmanın o sakin kabullenişiyle.
Biz de bir yaprak değil miyiz aslında,
Hayat ağacında salınıp duran?
Köklerimiz ne kadar derinde,
Tutunabilir miyiz en şiddetli rüzgarda?
Belki de anlam, arayışın ta kendisidir,
Her nefeste yeniden keşfettiğimiz bir sır.
Bir çocuğun gülüşünde,
Bir dostun sıcak omzunda,
Denizin sonsuz mavisinde,
Ya da bir kitabın satır arasında gizlidir.
Düşünceler bir nehir gibi aksın,
Korkma, boğulmazsın derinliklerinde.
Her bir damlası yeni bir keşif,
Yeni bir bakış açısı bu karmaşık düzene.
Bırak ruhun özgürce kanatlansın,
Sorularınla dans et, cevapları bekleme.
Çünkü hayat, belki de bu sonsuz danstır,
Her bir figüründe ayrı bir anlam taşıyan...
Merdümgiriz
5.0
100% (20)