0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
127
Okunma
Gözlerimi kapatıp umudumu susturduğum bir anda rastgeldik
gölgem uzuyordu, sesim çekiliyordu içime
ve sen, sustuğum yerdeydin
adını söylemedim
ama adın gibiydi hava
hafif, belli belirsiz
ve her şeyin içinden geçiyordu
bir pencerenin buğusunda
çizdiğim şekilleri fark etmeden tamamladın
Ben başladım, sen bitirdin
bir kelimeye dönüşmeden dokunan şeyleri
gözlerin, bakış değildi yalnız
zamanı durduran bir perde gibiydi
arkasında ben vardım
yüzümü ilk kez orada gördüm
daha önce yalnızlıktı bana iyi gelen
ama seninle
sessizlik bile başka bir renkteydi
tenin gibi, gece gibi, içli ve ılık
bir şey söylemedik günlerce
ama susmalarımızda
binlerce kez dokunduk birbirimize
hiçbir yerimize değmeden
ve o an anladım:
zaman, iki kişi olduğunda
daha yavaş akıyor
daha derin
ve belki de daha sonsuz
şimdi her şey
sana varmayan yollar gibi
ama seninle dolu
adını duymadan yürüdüğüm sokaklar bile
sessizlikle geldin
ve ben
ilk kez
bir sesle değil, bir varlıkla sevdim
ve şimdi
her adımda biraz daha yakınsın
gözlerimde kaybolan her gölge
seninle tamamlanıyor,
geleceğe doğru uzanan bir yol gibi
belki de bu, bir anın değil
bir ömrün başlangıcıdır
sözlerimiz olmadan
görmeden birbirimizi tanıdığımız bir hikâye
ama yine de hep seninle
gelecekte, zaman ne kadar değişirse değişsin
birlikte olacağımız her an
bütün kaybolmuş zamanları geri alacak
çünkü biz, geçmişi sevmenin
ve geleceği hayal etmenin ürünüyüz
Çoktandır ağlamayı unutmuştum sevinçten
5.0
100% (3)