6
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
373
Okunma

Bazen biri çıkar ve “Sen kimsin?” diye sormaz,
“İyi misin?” diye bakar gözünün içine.
İşte o bakışta başlar insan olmak.
Bu şiir, kimliğinden önce kalbini taşıyanlara…
İnancı, dili, mezhebi ne olursa olsun,
Bir çocuğun başını okşarken titreyen ellerine,
Bir kedinin bakışında merhameti gören gözlerine…
İnsan olmanın dinini, ırkını, rengini değil,
Kalbini önemseyenlere yazılmıştır.
Ben, yüreğimle yürüyen biriyim.
Dünyayı değiştiremem belki…
Ama kendimden başlayarak güzel kalmayı seçebilirim.
Bu şiir de, tam oradan doğdu.
Bir başkasının kalbine dokunur mu bilmem…
Ama dokunmaya çalışan bir yüreğin izidir
P.F.Özbilge
.......
Bir çınarın gölgesinde buluşmadan önce
Yaprağının hangi daldan geldiğini sormamalıyız.
Alevi, Sünni, Hristiyan, Yahudi, Ermeni, Türk, Kürt, Laz...
Hepsi bir toprağın farklı kokuları gibi,
Aynı yağmurda ıslanmış, aynı rüzgârla sallanmış…
Önce bir “insan” olmalı.
Hem de öyle etten, kemikten değil,
İçinde vicdanı olanından…
Dokunduğunda merhamet bulaşanından.
Göz göze geldiğinde içini ısıtanından.
Ya da yüreğini burkanından.
Çünkü iyi bir insan,
Yolda yürürken bir çukura düşeni fark edendir,
Yana yana yürüyen birinin terine saygı duyandır.
Düğünde göbek atanı alkışlayandır.
Cenazede susup gözyaşıyla konuşandır.
İyi bir insan olmadan önce,
İyi bir kimlik olunmaz.
İyi bir insan,
Bir çocuğun başını okşarken annesini hatırlayandır.
Bir kedinin üşüyen patisinden utanandır.
Aynı sofrada tok kalmakla doymanın farkını bilendir.
Aynı sınıfta oturup,
Kalemini paylaşmaktır bazen.
Bazen de dilini bilmediğin birinin yüreğini anlamaktır.
İyi bir insan,
Beraberce çorbayı üfleyerek içer,
Aynı iş yerinde yorgunluğu paylaşır,
Aynı sınıfta harfi öğrenir,
Aynı sabah ezanına, aynı çan sesine uyanır…
Dürüst ol azıcık,
Bugün düşsen kaldırım kenarına,
Sana uzatılan ele,
“Senin mezhebin ne?” diye sorar mısın?
Sormazsın.
Çünkü yüreğin bilir:
İyilik, dil bilmez, din tanımaz, kimlik aramaz.
Yürek yüze yansıdı mı,
O el hangi millettendi, unutulur.
Biz birlikte gülüyoruz.
Birlikte büyüyor,
Birlikte aşık oluyoruz.
Aynı sevdaya, aynı yeryüzüne...
Ve evet, aynı mezara bir gün…
Doğarken seçmedik kim olduğumuzu.
Ama yaşarken seçebiliriz nasıl biri olacağımızı.
Ama seçebiliriz:
Kalbimizin kapısını açık tutmayı,
İnsanca bir nefes almayı,
Birbirimize sahip çıkmayı.
Unutma:
Hiçbir din, kalp kırmayı kutsamaz.
Bir kalbi yıkmak,
Bir kıtayı yerle bir etmektir.
Bir gülümseme ise,
Bir ömrü onarabilir.
Bu dünyayı yaşanır kılmanın yolu,
Kim olduğundan çok,
Nasıl biri olduğunla başlar.
Sevmeye bakalım elimizden geldiğince.
Çünkü başka bir şey işe yaramıyor…
Bir kalbi kırmak…
Bütün camları tuzla buz etmek gibi.
Ve bir tebessüm,
Bütün bu karanlığı dağıtan bir mum gibi…
O yüzden diyorum ki:
Birbirimizi insan olduğumuz için sevelim.
Çünkü iyi bir insan,
Yolda yürürken çukura düşeni değil,
düşeni görüp yolunu değiştirmeyendir.
Çölde bir karıncaya su veren,
Ormanda bir köpeğe gölgesini uzatandır.
Yağmurda ıslanan çocuğa değil,
Onu siperlemeden yürüyemeyendir.
İyi bir insan,
Savaşta sırt sırta durandır,
Düğünde göbek atanı alkışlayandır.
Cenazede susup gözyaşıyla konuşandır,
Ve biri utandığında onun yerine susandır.
İyi bir insan,
Bir çocuğun başını okşarken annesini hatırlayandır.
Bir kedinin üşüyen patisinden utanandır.
Bir lokmayı ikiye bölendir,
Çorbaya su değil, sevgisini katandır.
Aynı sofrada tok kalmakla doymanın farkını bilendir.
Aynı sınıfta oturup,
Kalemini paylaşmaktır bazen.
Bazen de dilini bilmediğin birinin yüreğini anlamaktır.
Dürüst ol azıcık…
Bugün düşsen kaldırım kenarına,
Sana uzatılan ele,
“Senin mezhebin ne?” diye sorar mısın?
Sormazsın.
Çünkü yürek yüze yansıdı mı,
O elin rengi, dili, milleti silinir.
Doğarken seçmedik kim olduğumuzu.
Ama yaşarken seçebiliriz nasıl biri olacağımızı.
Bir kalbi kırmak,
Bütün camları tuzla buz etmek gibi…
Ve bir tebessüm,
Bütün bu karanlığı dağıtan bir mum gibi…
Birbirimizi insan olduğumuz için sevelim.
Başka hiçbir paye gerekmiyor.
Kalbin yetiyor.
Bir ses, bir nefes, bir selam bile yetiyor.
Unutma, inancın ne olursa olsun,
Hiçbir yol, kalp kırmayı doğru saymaz.
Ve ölüm varken, sevmenin sonu yok…
Sev ki,
Ardından anlatılan tek şey,
“Güzeldi kalbi” olsun.
Peri Feride Özbilge
28.04.2025