0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
218
Okunma
insan baharda yağmur giymeli
öyle bir yağmur ki çisemeli fevkinde
ipil ipil yaymalı coşkusunu
şakırdamalı ha bire oradan oraya
pabuçlarını gezdirmeli ve çokcana koşmalı çocuklar
yağmur giyerken heyecanlar, tebessümler konmalı
suratlara, o asıklar böylece rahatlayacak
bazen nefes nefese kalmalı
göğsü hızlı hızlı çarpmalı
kalbi sakinliğe, münzeviliğe atılmalı
çatlamalı feleğin gelmeyen vakitleri
sürgünler, sözlerin de zamanı bitmeli
ki her sözün sonu iyicene düşünülmeli
insan bedava sözler vermemeli
anlamalı kalbim,
kimse bedava yaşamıyor
yaşamak diritiyor kendini
sen de bedava o koltukta değilsin;
sen! müdür yardımcısı
tiltin bayağı eski galiba
ağzında kahkaha koptu, az önce
işitirken gerildim
gerçi utanmanı bekliyordum
tersine boylu boyunca kıkırdın
oysa yalnızcana sakinlik ve tebessüm giydim
çok kardeşin var dedin
maveradaki görüşünü anladım
bozuldun, ha bire çirkeflik giydin
fazla çocuk Allah’ın hediyesi olduğunu keşke bilseydin
oysa sen coğrafya dersi kadar kıt biri idin
sadece ezber doğum çizelge haritalarından ibaret bir yeniyetme ukala
senin tavrın düpedüz rezillikti
memurun böylesine tükürmek gerekti
evet birkaç senedir herkes işi gücü bırakmış;
doğum bakanlığına soyunmuş beyler!
bu müdür yardımcısını bu doktoru bu ustabaşını tanıyın!
size ne kaç kardeş olduğumuz!
ne pişirdiğimiz ne yediğimiz!
defolun gidin cehennemin çukuruna!
zakkumlanın orada!
kaç kardeşiz bizler
birimiz dövülmüş ötede ağlar
diğerimiz denizden çıkmış güneşten kendini yağlar
birimiz ahlak ve şuur;
diğerimiz tasını yalar
5.0
100% (1)