(-)
Eriyik mum/şamdan ve kalbin
Saçlarında ayrılık karlarını
Tütsüleyen adımlarım/ seslerin maskesine yabancı.
Aynalarda çırpınan/titrek
Sırça bir serçeden aldığım/ kanatları kırık aşk.
Ömrünü benden daha iyi kim bilir?
(..)
Terane
Dilin-mişliğinden
Suskularını ç/aldığım hayat
Sağır kütüklüğün/ içi boşaltılmış
Bedelidir.

(...)
Sokak sokak yanan /kaldırımlar
Ayrılıktan çok ısıtmadı/ yürüdükçe adımlarımı.
Giymedi yinede mazilerin aldığı
Benlik kokan/pabuçlarını..

(.....)
Loş ve savruk atımlarıyla
Tozlu lambaları susan kentin
Günden ırak düşleri renksiz / sek sek adımı
Oysaki...
Daha başlamamış/ergen/güncesiz aynaların
Yüzünde kırılan öpüşmelerimiz.

(.....)
Sıradanlık
Güçlü aşka yakışmayan/
Ölümsüz cehalet kadar
Incitmez inç-liğimi
Aşk aslında, ölçüle/ bilinmez.

(......)
Gözlerim
Verdikçe aldığın hayat değil
Karlı bir kışta yitirdiğim mevsimlerin
Yollarını götüren güneş,
Ahlât yapraklarıyla sonbaharı süpüren
Kiralık bir düşte.

(.......)
Kaçıncı dolun/ay
Dilsizliğiyle gönül kıyılarıma bırakır/ cezirliğini.

(........)
Yitik kentlerin kıyılarında silinen/izlerimi ki,
Sözlerimin kanıtıydılar.
İki gölgeydi yaşam
Dönülmez kapılara müebbet düşen kuş gibi
Kirpiklerimde kırıldılar.

(.........)
Sesimdeki
Son repliğimi götüren gardiyan
Bedenimi de al içeri/suskularım firak
Şiirimi/yiten güneşin küllerine bırak.

(...........)
Kışların atkısını omuzlarına seren yel
Sokaklarda zamanı kovalayan eski bir gazete gibi
Solgun /divitsiz.
Adım adım zemheri kokan yar/sendenim
Aşktan yana koridorlarım kar.

(.............)
Sokağa atılmış
Bez bebeğin ellerini diktim
Neden bir ayağı eksik /kuytularda
Merdiven altı yaşamlardan /lehçesiz renkleri solgun
Hayat! sek sek adımsız oynanan
Büyümemiş bir oyun.

(............)
Saman çöpünden krallar
Tahta atlı prensler
Zindan Ören Prensesler
Dudaklarım kalemsiz,
Kelam söz derdinde.
Hangi uçurumun çiçeğidir /gözyaşlarının yankısı içimde.

(.............)
İs pas tutar mı?
Şamdan kir akıtır mı?

(..............)
Gölgesi çekilir gibi, yetim elleri kalbimde güneşin,
Henüz sular ağarmamış /kar düşmemiş yoluna,
İz’im yok...
Boynunu büker gibi bir sarmaşığın
Ve kapı kolunun yere bakan gözleri /hep aynı kader,
Gölge/sizim,
Suda titriyorsa ay,
Kalbimdeki güneşin haberi yok.

(..................)
Aşkla yanan
Beyaz bir iplikle
Bez bebeğin kalbini diktim
Eski beyaz imgeleri
Şimdi
Siyah....