0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
171
Okunma

Bir sarı mont oturmuş taşlara,
arkasında şehir, önünde sükût.
Rüzgar, omzuna yüklemiş özlemi,
gökyüzü desen, kırılmış bir umut.
İki ağaç var, biri yaprakla tutunmuş,
diğeri çıplak—ikisi de bekler gibi.
Kıyıda zaman durmuş,
belki de biriyle dertleşir gibi.
Uzakta bir şehir, yakın ama erişilmez,
ışıkları yanıyor ama içi boş.
Ve deniz, anlatmak ister gibi sessiz,
yutkunur durur, taşlara hoş.
Belki bir veda bu, belki bekleyiş,
belki "bir gün gelir" diyerek kalış.
Ama en çok da hüzünle örülmüş
bir kıyıya sinmiş hatıra dalış