Nerden çıktın karşıma, ateşledin içimi
Uzattığın eline, tutunup da giderim
Uğruda feda ettim senden yana göçümü
Umut dolu dalına, tutunup da giderim.

Cevabını bilemem, zararı yok beklerim
Ezelimde sen vardın, ebedi de eklerim
Gerekirse beklerken, saçlarımı aklarım
Saçlarının teline tutunup da giderim.

Ha bugün ha da yarın, vuslatına koşarım
Alnım açık yüzüm pak, özleminle yaşarım
Yere göğe sığmayan sevdan ile coşarım
Tozlu taşlı yoluna, tutunup da giderim.

Erimiş karlarından, şerbet olup içilsen
Lale sümbüller gibi miski amber saçılsan
Dikeninle beraber gonca -gonca açılsan
Has bahçende gülüne tutunup da giderim.

Zehir zemberek olsan, bağlarında açarım
Papatya falı olsa, bir tek seni seçerim
Sen peteksin ben arı, kana kana içerim
Baldan tatlı diline, tutunup da giderim.

Sevgi sevgiden üstün, benle yarışa girme
Dövüşen duyguların arasına hiç girme
Sadece sevdiğimden, başka çiçekler derme
Yaslandığım soluna, tutunup da giderim.

Necati’yi hor görme, neden diye de sorma
Gerekirse söylerim, boşa kafanı yorma
Ol denince olduran emrine karşı durma
Yarattığı kuluna, tutunup da giderim.

Necati OCAKCI

Bir gün bile görmesem hüzünle dolar günüm
Sanki hiç güneş doğmaz sen yoksan solar günüm
Bütün yollar kapalı olsa da arkam önüm
Beni yakan haline, tutunup da giderim.
____ Şükrü Atay (Türkmenoğlu)