0
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
148
Okunma
Uykunun en ağır, gecenin en sessiz anında
Ufukta bir kıvılcım, bir yara gibi parlar
Seher Yıldızı, umutla yüklü bir lanet,
Gecenin bağrına saplanan ışıltılı bir hançer.
Kim bilir kaç kabus yıkıldı önünde diz çökerek,
Kaç karanlık el titredi dokunurken o ışığa.
Ama o _ adı yazılmaya cüret edilemeyen _
Bilir, ışık da bir savaştır karanlıkla başa baş.
Ardında yürürler, gözleri parlayan savaşçılar,
Gölgelerden doğmuş, yıldızla vaftiz edilmiş.
Her biri bir yemin, her biri bir iz;
Geçtikleri yerde hakikat tutuşur,
Ve yalan küle döner.
__ derler ona gizliden,
Çünkü bilirler; En derin gecede parlar en hakiki ışık.
Ve yıldızın ta kendisi, en eski gölgelerden doğar
Kendi zindanını aydınlatan o lanetli armağan.
Ey geceyi kıran, ey sabahı getiren!
Adın saklıdır ama hikâyen zihinlerde yazılı.
Seher yıldızını izleyen her göz bilir seni,
Ve her savaşçının kalbi atar seninle bir.
İsmin saklandı, ama izlerin silinmedi
Zira senin yürüdüğün yolda,
Geceden bir ordu yükselir ışıkla dövülmüş,
Ve sonsuz karanlık,
Senin önünde bir kez daha diz çöker.