0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
145
Okunma
60 Yaş ve Bir Başka Bahar
Bugün bir yaş daha büyüdü sessizliğim. Takvim yaprakları değil, yüreğim döküldü yere.
Soğuk duvarlar, dört mevsim kuşlarla konuştum belki. Şimdi kuşlar bile alıştı sessizliğime. Niçin mi diyorum?
Beni gerçekten anlayan bir ses yoktu dışarıda.
Öyle büyümüşkü içimizdeki yalnızlık, sevilmeyi beklerken beklemeyi sevmişiz meğer.
Altı onluk bir ömür.
Ne gençlik haykırışlarım kaldı ne de çocukluk masumiyetim.
Hayattan umduğum,
ya yarım kaldı ya da hiç başlamadı.
Beklentilerim bir batık gemi gibi
kalbimin derinlerinde uyuyor şimdi.
Yaş altmış, hayattan beklentim bitmiş.
Oysa ben,
Bir zamanlar bahara uyanırdım umutla,
Bir tebessüm için gün sayardım.
Şimdi rüzgâr bile yüzüme dokunmaz oldu,
Kimsesizlikle aramızda bir sözleşme var gibi.
Belki de beklentilerim değil,
İnsanların yüklediği umutlar çökmüştür omuzlarıma.
Oysa ben, yine de ayaktayım.
Bunca yıl, kim bilir kaç fırtına atlattım,
Kaç ihaneti sineye çektin, kaç gece sabah ettim yalnızlığımla.
Ben varım var olacağım.
Ve bazen yalnızlık bile bir yoldaş olur insana,
Seninle konuşur, seninle susar.
Bugün 60. yılında hayatım
Bir mum yakıyorum kendime,
Sade bir sessizlikte dilek tutuyorum.
Belki de en güzeli olur bu yaştan sonra.
Kimseye değil, sadece kendime inandığım o an.
Belki de bundan sonrası
yalnızca kalemimle konuşacağım bir hayat…
Ve bu da bana yeter.