5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1974
Okunma
Erzurum’un eksi kırkında yandı yüreğim buzlu kaldırımlarda yürürken
Palandöken şahit naralarıma
Yakutiye’de bir çay kıvamında demlenirken hayalim
Havuzbaşında hep seninleydim…
Oltu taşına yazdırırken ismini
Senden sonra Hasankaleli oldum, göremedim kimseyi
Tortumda meyve bahçelerindeyken hayatım
Kaplıcaları düşlerken Ilıcada
Hasankalede çermiklerde buldum kendimi
Soğuktan titremiş vücudumla
Hınıs kadar uzaktım sana
Karaçoban kadar ayaz
Narman kadar umursamaz
Unutulmaz cumhuriyet caddesinin voltaları
Gölbaşında ürperirken
Ne de derinden giderdi ayaklarım
Beni yaralayan bir şarkı tutturmuşken
Kar gibi bembeyazla düşledim seni
Siyahlar içinde ben
Hayat öyle boş ki
Şimdi mutlu olan ne sen
Nede ben…
Baş bar kadar asaletliydi sevgim sana
Tek bar kadar sade
Hançer kadar tehlikeli
Ve bir o kadar etkileyici
Bir dadaş gibi içten
Bir dadaş kadar samimi…