Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Fırat YETİŞ
Fırat YETİŞ
VİP ÜYE

Masumiyet

Yorum

Masumiyet

( 11 kişi )

11

Yorum

41

Beğeni

5,0

Puan

671

Okunma

Masumiyet

Masumiyet

Herkes kirletmediği avuç içi kadar temizdir



Yalnızlığımın çığlığından damıtıyorum hezeyanlarımı
yırtılan bakışlarımın kıyısında toplanır esmer lekeler
 inancımın tüm dikişleri yırtıldı
gecenin koynunda doğranır yüreğimde ki ilk sevmeler


içtim baldıran zehri ile
kana kana kendi ölümümü
kelebeğin güncesine
kırlangıcın dönülmez göçüne
sığdırdım ömrümü
gülümsemeler artık yalancı bahar
yeminler ise döşte sallanan
sözü nidası kayıp intihar
güven enkazda verirken son nefesini
ihanetler, samimiyet tohumunun üstünü kaplar
Ve aşk
boylu boyunca üstümde uzanan
göğü yitik  serçeden
yaramı kanatan son dokunuşlar


dümensiz sızılar vurur hayat kıyılarıma
yalpalanır zaman
kekremsi bir acı durmadan t’aşınır
döşüm ve dimağımın yollarında
oysa yağmurlarca temizdi ellerim
henüz kirlenmemişti
kundağım da toprak kokan masumane b’akışlarım


unuttum şimdilerde
beşiğim ile sallanan
annemin ağzında ki  yanık ninnileri
sobada çıtırdayan masalları
bayram sabahına uyandığım heyecanları
yüzümde ki yıldızları yalpalayan gülüşleri
aynı anda çorba kazanına daldırılan kaşıkları
dahası
sevilme hissini
en çokta dizlerimde iyileştikçe
koşabilmenin o  coşkun heyecanını unuttum


unutmak ölüme ramak ise
unutulmak neydi?


Gitsem bulur muyum
Kaldırım taşında açan çiçeğin gölgesini
kendine yurt bellemiş kalbimi
içim paramparça ise
hangi odanın duvarları toplayabilir dağınıklığımı
yüzüm düşüyorsa sebepli sebepsiz yerlere
aynalar gizleyebilir mi
siluetim de mühürlenmiş acılarımı


içimin çölünde ki vahayı kuruttunuz
gökkuşağımın renklerini siz karaya çaldınız
ayrıldı köklerinden birbirine bağlı ağaçlarım
hüzünlerimden yağmur
içimin  merhamet nehrinden oluk oluk kan akıttınız
şehirler neyse de
ilk göz ağrım  köylerimden ne istediniz
masumiyetim doğranıyor bir kadavra gibi
bu namussuz çağda
düşüyor içimden çocukluğum
tutunacak dal bırakmadınız
hanginiz temiz kaldıysa kaldırsın ellerini
ekmeğin kutsallığına
Suyun p’aklığına
alnın terine bile haram kattınız


Fırat Yetiş

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (11)

5.0

100% (11)

Masumiyet Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Masumiyet şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Masumiyet şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Zümrüt Kul Hasani
Zümrüt Kul Hasani, @hasanbelek
6.4.2025 12:00:07
5 puan verdi
Tebrikler değerli dost
elif.kurt
elif.kurt, @elif-kurt
28.3.2025 13:18:16
5 puan verdi
Şair yüreğindeki hezeyanları akıtırken hem inancı zedelenir hem de ilk sevmeleri acı ile parçalanır.

Kısacık süren olaylara sığdırmış ömrünü ve acı bir zehir ile, yeminlerin, gülümsemelerin yalan olduğu, güvenin artık kalmadığını , ihanetlerin her yeri sardığını çeşitli doğa unsurları ile açıklar.

Geçmişte, çocukluğunda yaşadığı o saf, temiz masum sevgiyi özlemle anlatır ve artık sevilme hissini unuttuğunu söyler.

unutmak ölüme ramak ise
unutulmak neydi?

Etkileyici dizelerle sorgular yaşananları, unutulmanın verdiği acıyı hissederek.

Gitsem bulur muyum
Kaldırım taşında açan çiçeğin gölgesini
kendine yurt bellemiş kalbimi

Herkesin basıp geçtiği bir yer de bir çiçeğin gölgesi olarak görür kalbini, ona özel hissettiren insanların olmadığı , güvenin kırılmasından dolayı hep acı çektiğini ve parçalandığını hisseder. Yüzünün düştüğünü bezginleştiğini ve aynaya baktığında bu görüntü ile yüzleştiğini anlatır.

Şiirin sonunda yaşadığı çağa isyan ederek, yaşadığı tüm acının , karanlığın, yok oluşun, bezginliğin, saf sevginin kayboluşunun, merhameti yitirmenin, sebebini bozulan insan ve zaman olarak betimlenmiştir.

(Hepimizin kendi içimize dönüp baktığımızda masumiyeti kaybedip, çirkinleştiğimiz, kirlendiğimiz ellerimizi ve kalbimizi görürüz belki , çocuk masumiyetine hasret kaldığımız acı bizi de derinden etkiler.)

Yoğun hislerle masumiyetin artık kalmadığını, samimiyetin tükendiğini ve güvenin büyük oranda sarsıldığını anlatan bu güzel şiiri ve şairini tebrik ediyorum sevgi ve saygı ile.



Tüya
Tüya, @tuya
27.3.2025 23:35:34
Bu dokunaklı şiirin hüznünden, tınısından etkilenmemek ne mümkün.

İzninizle Merhmet Uzun'un şu mısralarıyla geleceğim:

"Kana rağmen, göz açılıyor. Bir kez, iki kez.
Kara bir perde ancak bir tutam ışık
Karanlığın içinden.
Karanlık, aydınlık. Aydınlık, karanlık,
Suyun dalgaları üstünde sallanan bir kelek misali,
Bir karanlığa doğru, bir aydınlığa.
Kucak, annenin sıcak kucağı, yumuşak, derin.
Islak kucak, kan sızıyor,
Nefes, koku, bir annenin sıcaklığı.
Hareket, önce eller, sonra kollar, omuzlar, ayaklar, bütün beden.
Yavaşça, usulca.
Hareket, bir kez, iki kez…
Samanlık, saman, ahır, yoğun bir sessizlik.
Ne koyun sesi, ne insan.
Hareket, yerde, samanın üstünde.
Aydınlığa doğru, açık duran kapıya."

Var olsun yürek sesiniz, Şair.

Teşekkürler, saygılar.
Merdümg.riz
Merdümg.riz, @merdumg-riz
27.3.2025 22:50:56
5 puan verdi
tutunacak dal bırakmadınız
hanginiz temiz kaldıysa kaldırsın ellerini
ekmeğin kutsallığına
Suyun p’aklığına
alnın terine bile haram kattınız

Kaleminize yüreğinize sağlık
Ramazan Boran 1
Ramazan Boran 1, @ramazancboranc1
27.3.2025 15:26:41
sevgili Fırat Yetiş isminin arkasındaki derinlik, sözcükleri adeta bir yara gibi kalbe işleyen bir güç taşıyor.

kelimeleriyle ruhu derinlemesine kazıyor
bir yandan kalbinin izlerini bırakırken diğer yandan dilin en keskin kısımlarına dokunarak insanın en derin hislerine sesleniyor.

dilindeki kuvvet,
sadece anlamda değil, hissettirdiği duyguda da belirginleşiyor.
her bir dize, bir çağrıdır, bir çığlıktır.
sevgili Fırat, kelimeleri yalnızca sözel anlamlarının ötesine taşıyor,
onları birer silah, birer sığınak haline getiriyor adeta.

bu şiir, aynı zamanda bir uyarıdır.
içinde bulunduğumuz zamanın ve toplumun vicdanına dokunuyor .

“Suyun p’aklığına / alnın terine bile haram kattınız” dizelerinde olduğu gibi, bir dönemin bozulmuşluklarına ve kaybolmuş değerlerine karşı verdiği tavır, ve bir isyan bildirisi

sevgili Fırat’ın kelimelerindeki direncin gücüdür bu.
acının ve isyanın nasıl derin bir sanata evrilebildiğinin çarpıcı bir örneğidir bu şiir.

yalnızlığının çığlığından damıttığı hezeyanlarla
yırtılan bakışlarının kıyısında biriken esmer lekelerle,
inancının sökülen dikişleriyle ve gecenin koynunda doğranan ilk sevmeleriyle
okuyucu şiiri içine nasıl çekilir,
görüyorlar.

neyi anlatmak değil nasıl anlattığınızdır önemli olan.

şiirde, baldıran zehriyle içilen kendi ölüm,
kelebeğin güncesine ve kırlangıcın dönülmez göçüne sığdırılan ömür, yalancı bahar gibi gülümsemeler,

sözü nidası kayıp intiharlar, güvenin enkazda verdiği son nefes ve ihanetin samimiyet tohumlarının üzerini örtmesi gibi imgeler, okuyucunun ruhunu nasıl da cezbedip allak bullak ediyor.

dil ustalığına diyecek hiçbir şey yok.
imrenilesi bir yoğunluk, akıcılık ve sağlam adımlarla gidilen
bir final yolculuğu.

Eyvallah.
saygı ve iyi dileklerimle.
Gule
Gule, @gule
27.3.2025 13:34:54
Bizler üç kuşak acılıyız köklerimizden ve hüznümüz yüzümüzden okunuyor. Masumiyet desen, yapabilseler onu da kelepçeleyip götürecekler. Bi o kaldı içimizde...mayın gibi döşeli üstüne basıp basıp duruyoruz.

Sen bu aralar çok şiirsin, çok da hüzün...
Teşekkürler Fırat, kalbin de kalemin de incinmesin.
Güney
Güney, @issiz-siir
27.3.2025 13:33:19
Güzel, akıcı, anısal mesaj veren ve anlamlı bir şiirdi. Beğenerek okudum, kaleminize sağlık.
Zeynep Perçin
Zeynep Perçin , @zeyneppercin
27.3.2025 10:52:07
5 puan verdi
Masumiyet, üzerine ağıtlar yakılacak tek yanımız, kaybımız, eklem yerlerindeki tek sancımız.
Kundağımızda bizimle ilk sarılan, üç beş çapulcunun şehvetiyle koynumuzdan koparılan ilk öz parçamız.
Ne çok kaybettik ondan, ne çok bağışladık, hibe ettik… ne çok çalıp çarptılar tutunmak için tırnaklarımızla asıldığımız masumiyetimizden.
Geriye bir posttan ve kırık tırnaklardan başka ne yazık ki kalmadı bir şeyimiz.
Kaleminin sancısından saygıyla öpüyorum abim. 🪷🙏🏻sevgiler…
Etkili Yorum
Üzgün
Üzgün, @uzgun
27.3.2025 10:00:15
Rahmetli İbrahim Erkal"ın da dediği gibi
' Unutulanlar unutanları asla unutmazlar. ' diyeyim ben de.

Tebrikler.
Etkili Yorum
Ely
Ely, @ely
27.3.2025 09:49:38
Bir zamanlar,
Şekercinin başına koşarken
Attığımız sevinç çığlıkları
Koca bir mahalleyi ayağa kaldırırken,
Şimdilerde,
Eski bir albümün minicik dudaklarında
Donup kalmış..
O zamanlar,
Komşu teyzenin cam kırığında
Masumiyet akarken yüzümüzden,
Şimdilerde,
Can kırıklarımız yüzünden
Suçluluk duyuyoruz kendimizden...
Ne ara böylesi hızlı geçmiş zaman ?
Gülmeler unutulmuş
Dertler çoğalmış
İnsanlar büyümüş
İnsanlık eksilmiş.

Büyüdükçe her güzel şeyi mahvediyor insanoğlu
Kendide dahil buna...


Saygılar kaleme
Güzel d/okunuyor..🌿
Etkili Yorum
Ümmühan Yıldız
Ümmühan Yıldız, @ummuhanyildiz
27.3.2025 09:44:44
“unutmak ölüme ramak ise / unutulmak neydi?”

Unutulmuyor hem de hiçbir şey...

günaydın,
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL