O hali nasıl aldılar şaşılırdı gerçekten
Bir çam gövdesinden çıkılan bu öyküde
Elde hızar, yaşlı bir çam ve genişçe de
Ellerinde alırdı şeklini her dokunuşunda
Ustanın zihnindeki can bulurdu bu kurguda.

Önce bir esaslı gövde sanki araç şasesidir
Onun üzerine zahmetle tekerler de eklenir
En büyük emek tekerlerlerdedir, hüner gerekir
El yordamı bir matkapla tam da merkezinden
Gövdeye bağlanacağı mile uygunca da delinir.

Metal çivi yoktur işlemde, her şey tahtadan
Küçük deliklere girer pim gibi hem sapasağlam
Ve dönüşlerde sürtmesin diye bolca greslenilir
Son kalan bir işlem ile dümeni de eklenir.

Dilersen ayaktan et kumanda, dilersen iple
Nasıl da koşulur eğimli dümdüz bir araziye
Sıralanır yarış için sayısızca da benzeri
Ufak bir hareketle başlar hengâme, üstelik aleni.

Kestirme yoldan giden öndedir, finale yakın
Çukurlara dikkat edin az da yavaşlayın
Hızla dönerken tekerler şu keyfe bakın
Ah bir de kırılmasaydı diye hayıflanmayın.

Her çocuk usta değildir ya olur kazalar
Daha ilk tecrübesinde kayaya toslar
Ve çatlamış tekerlerler, şase yerlerde
Bir şey var burada terstir, hata kimlerde?

Geliştirir kimi onu sağlamlık katar
Tahta teker çevresini lastikle sarar
Üstelik uzun şaseyle yolcu da alır
Arkada otura bence en şanslısıdır
Hele bir de minder varsa, bakın konfora
Geçmeyin sakın önüne, belki duramaz da.

Koşulur ustaya yeniden, onarım başlar
Yedek tekerlerden elde ne de çokça var
Haydi bitsin tamiratlar koşulsun zirveye
Akışına bırak tahta arabayı ve sür keyfince.

Oğuzhan KÜLTE