9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1433
Okunma

NEDEN BIRAKTIN ACILARINI GİDERKEN
Ayrılık,
Hazan yapraklarını döktü gönül bahçeme,
Köze dönmüş kor ateş gülleri
Açıyor şimdi yüreğim de.
Gözlerimde mutsuzluğun garip hüznü,
Çehreme çember yalnızlığım.
Acaba diyorum.
Acaba!...
Hiç bir şeyi kırıp dökmeden,
Suçlamadan geçmişi,
‘’ Hoşçakal ‘’
Demek mümkün mü ?
Mümkün mü böylesi çekip gitmek,
Ardına bakmadan tüketmek sevgiyi ?
Yok saymak bir anda yaşanmış onca geçmişi.
Gönül sarayım yıkıldı.
Havada ayrılık kokusu genzimi yakıyor.
Nereye baksam hüzün bulaşıyor.
Bir çığ gibi üzerime düşüyor yalnızlık.
Sanki ;
Konuşsam kim duyacak ?
Bağırsam,
Feryat etsem kim cevap verecek ?
Sussam.
Kim bilecek ?
Dinmeyen yağmurların,
Öfkeyle esen fırtınaların da,
Sönerken şehrin tüm ışıkları
Zifiri bir karanlık çörekleniyor gecelerime.
Çocuk yüreğim yorgun ve korkak
Kanadı kırılmış bir turna misali yaralı.
Kabuslardayım.
Sanki ;
İronik sesler eşliğinde
Görünmeyen bir el boğazımı sıkıyor,
Sanki ;
Beynimden geçen kelimeler bir bir ipe dizilmiş kanıyor.
Sanki ;
Uzaklarda bir çocuk çığlık çığlığa ağlıyor.
İçim acıyor,canım çok yanıyor.
Kahretsin !...
Neden,neden ?
Neden bıraktın, acılarını giderken ?
Hande HAGHGOUİ
24.10.2008,cuma
çengelköy/İSTANBUL