Saltanat mı dokunmuş gözlerime
Uçurum beyazı pervinlenmiş atmosfes hayalleriyle dolu güneşlerimden
Bir yokluk ayazında kapılarla
Su var ki hayasından su üstünde yürümekten haylazca hafide durur
Ateş içinde bir salise durmaya ne hacet
Işıklar mavisinde
Bir sürü mum kalbinde karanlık var diye
Yankı tutmuş güzergâhında bir şarkı kıyafetiyle
Alın yazgısı yaş vurulmuş bir dimağa tutkun
Hicret bir merasime savaşa davetiyle
Burkulmuş bir yarene dilekler kumlarla
Dudağı bükük bir hasretle
Çatık kaşı bir özlemle
Hangi kasırgaya eğilmişsem
Gönlü dar bir basireti
Bir yıldız seyrinde
Sözü gar bir feraseti

Mizanda bir hülyayı karabasana tutulmuş bir arafenin arafında
Vaveylâ gıptasında hatırlamak asudeliğinde
Değdirmek sılaya heyulâ kaderini
Düşünce düşünce büyümekte sûküt halımda
Sönük bir yara ile gurbete hırçın bir ağ burnumda
Cennete değen leblerin narasında
Onlar ya Allah onlar
Saatin tininde rüzgarda kelam etmiş
Şuurda dualara üfleyen gönüller
Kıblede sırdan yağan rağmetlerde bir ah gibi
Sur yanıyla kalplerde gizemde ketûm kalarak
Sezgin bir semazende ruhlara düşen bir yıldızın seyrinde...

Gezgin imgeler