Karanlığa atılan ışığın yadigârında
Asaletinde bir mum raksında unutulan
Bulutlar güneşin nakkaşıyla
Serilmiş bir incinin bahtiyârında
Sukuta bir ah düşer yarınlara belki
Serpilmiş bir vehimden akar yarı
Nizam hakkını almaya koşarken
Nazında hasret döker kozası bir arının
Bir arının ilhamında
Bir asrın basireti s/aklıdır bilir misin
Gözlere serüvenle izlenmiş
Bir sırdır güvercinde dokunan
Bir akla gebe kalır içrenin rüzgarı
Menzilim güneş gibi
Turkuaz ve de sarıdır şiarı
saatinde vurulur gözlerinde eğilmiş
Aydınlığa hararet bağlar serinliğe
Bâhrında beslenen gaipten sokulur
Kulvarda dönen bir semazende
Aşkla ve de aşkın
tuval tutmuş bir basiret aynasıyla
Tebessümler ölüm kokan bir resim dünyasında
Mem’in sırtında
Ne kasırgalar vurulmuş bulutlarda
Ne rüzgarlar çatı kaşık
S/aklı bir süvariyle kaktüs açılmış gözlerde
G/izinde kalan bir şahı mat eyleyen
Zaman dilini döndüren bir mevsim sıcaklığında
Sızıyan bir voltada
şarkılar veda incisinde
mem’in gölgesinde
Bir tesbih sallayışı uğurlar gibi seni
Kıyafet bağbozumunda bir üzüm şarabıyla
Hasretinde gönül pişmanlığı
Hararetinde bir utangaç gizemi
Karanlığa bir fısıltı olur güneşinden
Işığa zikir mahşerdir çünkü

Gezgin imgeler...