0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
130
Okunma

Geldim bu âleme sürmeye ömür.
Ten bi-tap, virane ömrümü sürür.
Hasret mangalında yüreğim kömür,
Yak kavur dumansız kül seni bekler.
Ömür denen şeyin bu mu gereği?
Nefsin hak değildir, hiçbir ereği.
Herkes giyer iken atlas ipeği,
Tenini saracak çul seni bekler.
Kimin var ardına ismini ansın.
Ah edip yürekten, sevgine kansın.
Bırak herkes seni bir meczup sansın.
Pirlerin elinden dol seni bekler.
Senin haddine mi sevmek gönülden,
Her daim tatlı söz, beklemek dilden,
Bu senin kaderin gelen yok elden.
Açsın çiğdem çiçek, dal seni bekler.
Hayat hak muamma, bir garip tezat,
Anlam bulamazsın tüm ömür göz at.
Yıkık bedestende, bedelli mezat,
Biçilecek birkaç pul seni bekler.
Feryadın yayılsa da arşı alaya,
Kim duya dinleye seni anlaya.
Terki ten eyleyip, ruhun Mevlâ’ ya.
Ver artık tahtadan sal seni bekler.
YUSUFOĞLU yeter nedir figanın?
Kaldı mı âlemde bir anlayanın?
Daha mı dolmadı ömrü zamanın?
Sür artık kervanı, yol seni bekler.
Yusufoğlu
18.mart 2012