Yalvaç / Ontikos kalıntıları

1-
Burası Yalvaç!..
Eylül ortaları bir hafta sonu
Antikos kentinin kalıntıları
Kimileri yıkık, kırık…
Kimi yan yatmış
Kimileri ayakta zamana direnen sütunlar
Kafası kolu yarılmış mermer heykeller
Koca, koca taşlar döşeli yollar ,caddeler
Çarşı pazarı oluşturan dükkanlar ,evler
Tiyatro amfileri, hamam dehlizleri…
Ve koca kenti çeviren surlar, sur kalıntıları.
Kimler geldi geçti; kimler yedi içti; kimler
sevdi, sevişti… Kimler, ah kimler!..

Kimi taşları götürülüp kullanılmış
Kimi tarihi değeri olanlar müzelerde
Pek çoğu da pem/ perişan yerlerde!..

Müze görevlisi ikinci müdüre anlatmıştı:
Adı Antıkos!..Tarihi iki-üç bin yıllık
İlk kurucuları tam bilinmiyormuş..
Ama üç ayrı medeniyete ev sahipliği yapmış
birbirinden farklı yapı tarzı malzemeler
Ve sair buluntulardan açıkça belliymiş…

Evet dikkatle bakıldığında en altta basit yapı taşları
Onun üstünde biraz daha düzgün duvarlar…
Ve en üstte kalıp gibi kesilmiş taşlardan
muhteşem yerleşim yeri kalıntıları
çarşı pazar, caddesi sokakları, dükkanları
Pazar yerleri;
Sırtını tepeciklere yaslamış tiyatro sıra taşları…
hamam yerleri dehlizleri…
Tapınak yer ve alanları…
Bunların Roma dönemi eserleri olduğu yazılı, levhalar…
Zaten yapılar yontular öyle sesleniyor insana…
Bilinmeyen ilk sahiplerinden başka
İyon antik medeniyetinin izleri ve kalıntıları
Bunlardan sonra Romalılar;
insanlığın en görkemli halen hayranlık duyulan
kültür ve sanat eserleriyle Roma antik çağından
zamana kimi küs kimi ağlayan kırıklar

Hele su sistemleri havada taşınan su kanalları
O dağları o kayalıkları nasıl neyle deldiniz
taşlardan kapalı oluklarla15 km . den
şehre su getirip şebekeyle dağıtmak...

O zamanın teknolojik imkanına
mühendislik yeteneğine emek ve azim...
Hayran olmamak elde değil!

Bir yandan o muhteşemlik
bir yandan yıkıntı enkaz dönemi
Her şeyin bir sonu olduğu;
hiç bir şeyin sonsuz olmadığı gibi;

Biraz içten kemirgenler
biraz dıştan saldırganlar...
Yakıcı yıkıcı kavimlerin
zulüm ve talanı...
Neyse, ben buranın tarihini yazacak
ya da canlandıracak değilim.
Bu neden ve duygusallığımla
bu destansı nazımı şu dizelerle
noktalamış olayım:

Burası Yalvaç!..

Ey İyonyalı güzeller güzeli
Destan ve efsanelerin kızı Helen
Sen buraya bu adak yerine
Ey aşk tanrıçası kıskanç
Afrodite Kibeleyi gördün mü
Ey Romalı güzeli bilmem kim
Antuyusun aşkı Mısırlı Kleopatra
Antıkosta süt banyosu yaptın mı
Ey güzelliğin destansı kraliçesi
Koynunu değil bağrını bana aç!..
Tene değil; gönül, sevgiye muhtaç!...
2006 Yalvaç
- A r ş i v -