1
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
148
Okunma
Günde iki kez doğru gösteren bozuk saat,
İçimdeki ibreyi çevirir kıt kanaat.
Uslanmaz nefsimdir o, geçer katıksız torpil,
Ey sen! Yalancının oğlu,rezil oğlu rezil.
O bir canbazdır, kırk kılığa girer binbir kez,
Gezer tebdili kıyafet,çoğu onu bilmez.
Farkına varırsan hapset onu can kafese,
Kendine alıştır, ya buğday ya bir nefese.
O da fayda vermezse yıka bir teneşirde,
Provası olsun tek kefen,ölüm döşeğinde.
Bela olur hep,başa kesilir mistik zorba,
Tehdit eder,aba altından gösterir sopa.
Dünyanın bilinen sinsi hayvanı timsahtır,
Bilesin o, bilinen sinsiden de gaddardır.
Baş olacağım diye ne çok edinir heves,
Ah bir kıssam sesini,döşteki emmare ses!
Peki, saydıklarım yeter mi tarif etmeye?
Azgın nefsi, yeni farkeden yeni yetmeye(!)
Sakin ol ey garip,ağzında ıslanmaz bakla,
Sen sen ol sus birazcık da, kendine sır sakla.
Yanlış anlama beni,çocuk gibi muhtacım,
Anadır idolüm doğumdan yana var sancım.
Sancır beynim,kalbim ve içteki iliklerim,
Kaynatılır kazanda sonsuz istediklerim.
Ey İlhan! Belki tek çaredir nefse dost olmak,
Şartsız şurtsuz derviş olup postuna kurulmak...