8
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
446
Okunma
Canhıraş çığlıklarla bölünürdü uykusu!
Gizemliydi manası! Ol devri düş içinde.
Yol verdi anılara, düşle gelen duygusu!
Amansız çırpınırken, sol devri düş içinde.
Hallerine şahitken İsa’sı ve Musa’sı!
Mahkemesi kalbince, sevgi idi yasası…
Bilmiyordu yönünü, eğriceydi asası!
Sildi gözyaşlarını kul devri düş içinde!
Geleceği karanlık, hayalleri yorgundu!
Aklı karmakarışık, duyguları kırgındı!
Hayat ile kavgalı, kaderine dargındı!
Azapla tartılırdı hâl devri düş içinde!
Yazıp çizdiklerinin yoktu hiç abartısı..
Yüreğinden ağırdı dertlerinin tartısı!
Sessizlik kadim dostu, yarınsızdı artısı!
Ne bilsindi halinden, el devri düş içinde!
Karışıktı harfleri, heceleri yaralı!
İzansızdı kalemi, mısraları karalı!
Asla öğrenemedi neydi aşkın kuralı?
Onu hiç yaşamadı bil devri düş içinde!
Darılıp gücense de olmadı dilde ahı.
İnsanlıktı çabası, sevgiydi güzergâhı...
Şimdi kimliği kayıp Arasat da ervahı!
Gamla geçip giderken yıl devri düş içinde...
Her anına cellâtken içindeki hasreti!
Nefsi nefesine yâr, düşlüyorken ahreti,
Bir ses bölüp geceyi özünde marifeti!
Huzur dedi ona bir dil devri düş içinde!
Fincanını kapattı, yeşiline alına!
Fatma teyze; gizemle baktı kahve falına.
Dedi; asilzade bir güzel çıkmış yoluna,
Onu bahtına ece kıl devri düş içinde!
Ve Elfida ağıdıyla son bulsa da bu hikaye
Hak aydınlatır yolu insana olanın karanlığını
5.0
100% (13)