1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
407
Okunma
Dün geçti,
Yarın garantisi yok.
Bu günün, kıymetini bil gayri.
Yarına taşı umutlarını..
Dünde kalanlar oldu..
Kimi saraylar yaptırıp, saltanatlar sürerdi.
Gün oldu, haremler müze oldu.
Hurremin hırsına, kurbanlar verildi.
Kiminin, Mustafa’ydı adı.
Kimi, adsız masum çocuklar oldu.
Olsun, üç günlük dünyada.
Bir lokma, bir hırka deyip gelen,
Bin asırlık, hanlar dolusu mal biriktirip.
Zevki sefa sürenler oldu.
Gün oldu,
Kendisi ekmeğe muhtaç,
Padişahım sen çok yaşa, diyenler oldu.
Dünde vardı,
Bugüne kalanlar oldu.
Ne padişahlar geldi geçti buradan.
Şah mat oldu.
Kimi piyonlar vezir oldu.
Öyle bakma yüzüme.
Birazda sen düşün.
Akıl erdirebiliyorsan, bu işe beyim.
Dünya malı dunyada kalır, diyenler.
Han hamam, sefada.
Onlarca cariye,
Yüzlerce garson,
Binlerce hizmetkar,
Kazanlar kaynadı, gösteriş için.
"Yeyin beyler yeyin.
Aksırıncaya kadar, tıksırıncaya kadar"
Demiş, şair..
Yiyemedikleri çöpe, hezeyan olur.
Seyredenlerin sulandı açlıktan, ağızları.
Şahlarına şirin görünmek için,
Silemeden salya sümük..
Bugüne, kalanlar oldu.
Tanrılar bile sorgulanırken, bugün.
Tanrı dokunulmazlığın da,
Beylere itaatkar kulları oldu.
Her toprak parçası, halifenin iken,
Kalktı halifelik, kulluk bitti.
Bahçe bağına sahip, insanlar oldu.
Bugün oldu,
İnsanlar topraktan oldu.
Topraklar sulandı, kan ile..
Unutmadık,
Kahramanlarımızı andık saygıyla.
Bugün,
Dünde kalanlar oldu..
Konuşamayanlar sustu,
Konuşanlar, susturuldu her sabah.
Bir uğultu, binler cefaya dönüştü.
Kadılar, adaletsiz.
Padişah haklı oldu.
Zindanlar doldu, şehrieminde.
Unutulup kalanlar oldu.
Anadolu’da halk sefil,
Halk fakir.
Ateşte yananlar oldu.
Ne kışı kaldı, kadim coğrafyanın.
Ne de yazı.
Çocuklar açlıktan öldü.
Dünde kaldı, çığlıkları.
Bugüne kalanlar oldu.
Unutmayın beyler,
Unutmayın..
Vezirler kaybetti makamlarını.
Piyonlar, kale.
Şahlar, mat oldu.
Gün oldu.
Gün oldu,
Görkemli sabahlarda umut.
Halkım, görkemli sofralarda,
Ağırlandı, dört başı mamur..
Köylü milletin efendisi oldu.
Her buğday tanesinde, başak başak..
Döküldü.
Uçsuz bucaksız sarı, tarlalarda.
Ekildi başak.
Biçildi buğday.
Ezildi, un.
Eli kınalı gelinlerin elinde, sıcak ekmek kokusu.
Gün gelir, acıları doyuracak umutlarımız.
Gün olur, kalmaz hakkımız.
Dün, dünde kalmaz.
Kırılsa da kanadımız.
Saban tutan elimiz.
Yeşeren, ovalarimiz olur.
Gün olur,
Dünyaya kazık çaktım diyenler, ölür..
Elbet gün olur,
Kısa çöp ,uzun çöpten alır hakkını.
Bugüne mihman..
Yarına,
Kulluktan, özgür insan olur.
*
--------Haydar ATA -
5.0
100% (4)