20
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2200
Okunma

tekasüfün yakarışı bir dip buluyor
çürük yüzlerde
zincirlerinden paganlar doğuyor
gül kurusu düşler içinden
su türküsü hiçliğedir
tadımlık bir sırdır çoğalma isteği
güneşin teninde
doğum sancısında sınanan
çamur belleği
yanmışlığın külünden gelir
fırınlanmış parıltılar ile nabu
ziggurat’ın gözlerinden
ekinoks bir inci çıkıyor
ilk taş şeklinden
rengini veriyor yazmanların diline
iptidaî sözcükler örtündü
iki damla balık hafızası
beyazlar kızarırdı kor ışık selinde
devşirilen sözler yılanlanmıştı
rahiplerin kadehinde
sivan çiçekleri açardı
iştarın ölümcül gülüşü
"acı çekenin şiiri"nden
kadaj suyuna reng hamalıdır/şimegi
rengine sır vermek için
kaç ibadet ayağına varır testilerin
yitikliğin geçmişi
hangi bellekte/hangi çamur emekte
ölümün erkeni geçti /Derseta
öykündüğümüz bir tin var mı
ölümünü şaha çıkaran, derseta
her ıslaklıkta balık inanışı çıkar mı bir kudrete
her ıslaklıkta tanrılar ınsana yakın olur mu
her ıslaklıkta çoban öyküleri tanrısallaşır mı
Derseta..
......2008,,,