8
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
263
Okunma

Bir düş’ün eşiğindeyim,
kelimeler yorgun,
gölgeler yüz çevirmiş güneşe.
Bir nefes kadar yakınken umut,
bir ömür kadar uzak artık sesler.
Gecenin kör kuyusunda,
yalnız yıldızlar fısıldar geçmişi.
Her biri bir hatıra,
bir vedanın izi,
bir yitirişin yankısı.
Sükut var şimdi;
gürültüsüz, tarifsiz.
Hayallerin kırık cam parçaları,
avuçlarımda kanayan geçmiş.
Sanki bir rüzgar uğrar gönlüme,
yavaşça savurur anıları,
ama asla götürmez tam anlamıyla.
Her hatıra bir nakış olur,
sessizce işlenir ruhuma.
Düş’ler artık düşmüyor payıma,
sözler titriyor dudaklarımda.
Bir sır gibi taşıyorum içimde
yaşanmamış yılları,
özlemleri ve yanılgıları.
Ve şimdi,
bir suskunlukla doluyum.
Sözler yetersiz,
ama kalemim hâlâ titriyor.
Çünkü her suskunlukta,
bir hayalin çığlığı saklı.
Gözyaşlarımın izinde
gökyüzü bir perde gibi kapanıyor,
her damla bir yıldız söndürüyor belki.
Ama kim bilir,
belki de sükutun ötesinde
yeniden doğuyor hayaller.
Zamanın yitirdiği her şeyi
rüzgarlar taşır bilinmeze,
ve bir gün…
belki bir şiirde,
belki bir yankıda
hayallerim yeniden ses verir.
kul ahmet
5.0
100% (17)