0
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
252
Okunma
Biliyorum, kafana koymuşsun bir kere,
dönüşsüz yollar seni çağırıyor,
gitmek bu kadar yakınken sana,
nasıl , kal deyipte aranıza girebilirdim ki
dilime gelmesin diye o kelime,
tüm yolları harf harf hece hece
suskunluğa prangalamışsın
dilimden düşmese ne çıkar
lisanım yetmese ne yazar
ben sana içlenerek
ben sana içmeden
ben sana içimden diyorum,
hep diyorum ,
ne olur Gitme..
GİTME...
GİTME...
Gitme,
Gidersen bu ev suskunluğun başkenti olur.
Yas tutar tüm odalar, tüm eşyalar;
Zaman donar, saatler hep yokluğunu gösterir.
Duvarlar üstüme çöker,
Elinin değdiği her yerden sızar anılar.
Fotoğrafların kanı çekilir duvarlarda,
Rengini kaybeder geçmişim,
Siyah beyaz günlerin soğukluğu işler içime.
Çerçeveler ağlar sessizce.
Aynalar yüzüme buğulanır,
Çünkü yüzünü ararlar yüzümde.
İçimde kalanlar, dilime varmadan infaz olur.
Sessizlik yemini eder ruhum.
Gitme,
Gidersen…
Kalbimin yarısı susar, diğer yarısı ise ölümü bekler.
Gitme,
Gidersen ne evim kalır,
Ne de ocağım tütmez bir daha.
Karanlık çöker dünyama,
Güneş doğmaz üzerime.
Sürgün edilirim kendi sabahımdan,
Yurdumdan kovulur, kimliksiz kalırım yaban ellerde.
İstenmeyen bir mülteci olurum hayattan geriye.
Dilim yetmez anlatmaya,
Dinim kabul görmez bu topraklarda.
Kıyısız kalırım bu sonsuz deryada,
Sığınacak bir liman bulamam.
Tüm mutlu anlar gurbet kalır bana.
Gitme,
Gidersen…
Yarsız ve yurtsuz kalırım.
Gitme,
Gidersen içimdeki baharlar üşür.
Sokağa terk edilmiş çocuklar gibi titrer yüreğim,
Kar yağar duvarlarımdan içeri.
Eşyalar kırılır, hatıralar küser.
Kışa döner hayallerim,
Yokluğunun ayazı işler ruhuma.
Buz tutar tutunduğum umut dallarım.
Bahçemdeki güller somurtur,
İçine kapanır çiçekler, küser de açmaz bir daha.
Gecenin karanlığı tenime bulaşır,
Güneş bir daha uğramaz sabahlarıma.
Işıksız kalırım da, gölgem bile sırt çevirir bana.
Bir yudum huzura muhtaç kalırım.
Gitme,
Gidersen yarınsız kalırım.
Gitme,
Gidersen, annesiz bir çocuğun gözüyle bakarım dünyaya.
Kimsesizliğin taş gibi soğuk bağrına sarılırım.
Yaşım kadar ağlasam da, bir duyanım olmaz.
Evimin kimliği değişir; (yetim)liğime (hane) olur.
Baba gölgesi düşmez üstüme,
Kardeş gülüşleri yankılanmaz bir daha.
Evlat kokusu nasip olmadı ama,
Hayali bile terk eder beni.
Kapılarım kilit tutmaz,
Penceremden içeri ne gün doğar, ne rüzgâr uğrar.
Dört duvar arasında büyür içimdeki yokluk,
Ki yokluğun, parmaklıklar gibi örülür ruhuma.
Bu tek kişilik hücremde, birer birer düşer içimden umutlar.
Adınla başlayan dualarım “âmin”siz kalır.
Gitme,
Gidersen öksüz kalırım… Gitme.
Gitme,
Gidersen, hep sonraya kalır gülüşlerim.
Ellerim üşür, parmağımdaki mühür yetim kalır.
İftarı olmayan oruçlara niyetlenirim.
Kandiller söner içimde, ışığımı yitiririm.
Karanlıkta kalırım kimsesizliğimle.
Dünyamın yüzü düşer, rengi solar;
Şifa bulamayan hastalar gibi sonumu beklerim.
Issızlığım büyür, kendime bile yabancılaşırım.
Dört yanı yalnızlıkla çevrili bir ada(m) olurum.
Uykularım gecelere küser;
Ne gün doğar gözlerime,
Ne de gece elini çeker üstümden.
Gitme,
Gidersen…
Zaman durur, hayat durur,
Bu yarım kalp durur.
Gidersen…
Yürüyecek yolum kalmaz,
Yaşama gayem biter.
Dünyaya kapatırım kendimi ama,
Kapım da açık beklerim eceli.
Gitme…
Ne olur, gitme.
28.11.2024
Uğur Kılıç