Kasvetli bir geceydi içtiğimde gözyaşlarımı
Bazen mutluluktan,
Bazen de acıdan olmalıydı
Tatlı ile tuzlunun arasındaki lezzet...
Yazın kavurucu sıcağında
Saatlerce uçan bir güvercinin
Ağzı açık kalışı gibi
Suya başını daldırıp kana kana içmesi gibi.

Hüzünlü bir geceydi içtiğimde gözyaşlarımı
Bünyem alışık değildi bu kadarına
Gözümü açtım tavanda yıldızlar
Fakat hepsi soluklar.
Etrafta bir koku ekşimiş peynir gibi
Perdeler kapalı, oda karanlık
Dışarıda acı acı köpek sesleri
Çaresiz geceme bağırıyorlar...
Belli ki gözyaşından sarhoştum
Olduğum yerde doğruldum.
Bir soluk yıldız kaydı gözlerimden içime
Ben içime bir başka can koydum.
Bitmeyen imtihanıma yenisi eklenmiş gibiydi.
Zamanla rengim değişti
İçimdeki can şekillendi.
Bendeki tüm renkler ona ilişti.
Birlikte büyüdük iç içe.
Gökkuşağı olduk gökyüzüne...
O bir bebekti ben ise daha çocuk.
Sancım oldu, korkum oldu, heyecanım oldu.
Ruhuma anlam katıp, aklımı büyüten oldu.

Kasvetli bir geceydi içtiğimde gözyaşlarımı.
İçim sıkılıyordu artık
İçim içimden çıkmak istiyordu.
Korkuyordum oysa ben.
Sancıdan olsa gerek, en çok da kendimden.
Bunca zaman içimdeydi
Bu kötü dünyaya gelmek acaba güzel miydi?
Bunları düşünmek için artık vakit çok geçti.
İstesem de istemesem de
İçim içimden gelecekti...
Sert bir tokadın etkisinden
Daha çok yanıyordu yanaklarım.
Tuz oranı artmıştı ağzımın içindeki tadın.
Belli ki gözyaşına terim karışmıştı.
Canımı bu kadar yakan bu can!
Benimle büyümeye hazır mıydın?
Kendim çocuk, içimdeki çocuk, ruhum çocuk
Üçümüz birden bu hayata ne zorduk...

Kasvetli bir geceydi içtiğimde gözyaşlarımı.
Sesin dokundu kulaklarımdan ruhuma
Soluğun değdi boynumdan canıma
O an sen pembe buluttan, ben beyazdan
Boşluğa bıraktık kendimizi
Düşeceğimize aldırmadan...
Bir bebek doğdu, bir çocuk ve
Bir ben doğdum.
Bir can geldi dünyaya
Bir de ben geldim o cana
Bir anne iki çocuk fakat
İki beden, çift ruh
İnadına gülüyoruz hayata
Birlikte yürüyoruz bir başka bahara...