Bir gün düştüğümde,tutacaktın ellerimden
Bir sevgili gibi misafir olacaktın yüreğimde
Güneşin doğduğu her gün konuğum olacaktın
Karanlık gecelerde ay ışığı üzerimize vuracaktı
Eylül sabahında bakışlarınla kalbimden vuracaktın
Aşkın kanunlarıyla kalbine alıp yargılayacaktın beni
Anılarımızı saklayacaktık sana olan sevgimden
Şarkımız çalınacaktı bir ozanın sazının telinden
Yıldızlar altında,bir dağın eteklerinde
El ele olacaktık mutluluğun eşiğinde
Gözlerim sonsuzluğa kapandığında sesim olacaktın
Gittiğimiz bu yollarda baharı götürecektik yanımızda
Karakışta konuk olacakktık bir şairin satırlarında
Bir gece boylu boyunca uzanıp yıkacaktık tabuları
Damlaya damlaya bir deniz olacaktık
Karasu caddelerinde özgürlüğe kanat vuracaktık
Hesabını soracaktık geçen yıllardan
Yüzüne, sesine hasret kaldım
Çıkmazlara düştüm
Sensiz kalmaya mahkûm ettiğin o günden beri
Hayatın tüm kapılarına kilit vurdum…
Hafifçe aralanacak olsa ben kapatıyorum
Çok dayanılmaz olduğunda hasretin
Kapatıyorum gözlerimi, giriveriyorum yüreğime
Sıcaklığını hissediyorum
Kulağıma şarkılar mırıldanıp
Hatta içinden beni sevdiğini bile söylüyorsun…
Dudaklarında buruk bir tebessüm
Bir buse bırakıyorsun dudaklarıma
Uyumadan evvel her gece
Sana yazdığım şiirleri tek tek okuyorum
Tek başıma bıraktığını anlatmıyorum şiirlerimde
Ve hiçbir sorunun cevabını alamıyorum senden
Ben senin o ümidinde kaldım
Severek yaşadığın bu dünyadan
Zamansız gidişine takıldım
Yazdığım şiirlerin içinde anlatırken
Satır aralarında aradım durdum seni
Özledim daha bir çok şeyi…
Yaşamak için ötelere bıraktığımız o geleceği…
YEŞİLIRMAK