23
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1717
Okunma

heybetli zaman devirdi
bir çırpıda yorgun yılları
gün döndü
devran döndü
ama giden geri dönmedi…
silinmedi kırağı düşen bellekten
masumiyetin resmi
yakılan ağıt
esrarengiz kentin yüreğini
yangın yerine çevirdi…
......
çırılçıplak cılız beden
loş hücrede
ıslak zeminde
loğusa hummasıyla titredi
üşüdü sesi çığlık çığlığa haykırırken…
bitkin
ümitsiz bakışları devrildi
gıcırdayan kapıdaki cellat üzerine…
karanlık avludan yaka paça çıkartılırken
yüreği tökezledi
gün ışığına hasret gözlerini kırpıştırıp
küçülen göğe çevirdi…
darağacına ilerlerken
yutkunmak istedi
sözcükler diken dilinde
seğiren gözlerinde
sevdiğinin solgun hayali belirirken
acı acı gülümsedi…
ilmek takılıp sehpa devrildi…
-yoktu provası ölümün-…
başı buluta değen kavak boynunu büktü
üzünçten saçları döküldü…
şafak kan revan gözlerini
kaybolan ufka devirdi
güneş
karanlığı boğacağım diyerek
gözyaşıyla birlikte ant içti…
Aslı Aydın