2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
339
Okunma

Bir Ahıska Türkü olarak; Ahıska’lıların sürgün edilişlerinin sene-i devriyesinde içim yine buruk. Sürgünde vefat edenleri rahmetle anıyorum….
Ata yurdumuza kavuşmayı Mevla’mdan niyaz ediyorum….
Bu şiiri sürgünde vefat edenlerin aziz hatıralarını yaşatmak için kaleme almıştım….
Akşam özgürdük yatarken yataklarımıza
Bomba sesleriyle açtık gözlerimizi sabaha
Sonra kapıda on on beş gölge belirdi
Kapıyı tıklatmaksızın daldılar içeri
Ne oldu diye sormaya vakit kalmadı
Başladılar tekme tokat dalmaya
Yarı çıplak yarı giyinik çıkardılar evden
Bindirdiler bir kamyonun kasasına
On beş yirmi dakika kadar yol gittik
Kamyonu durdurup bizi indirdiler
Bir kadın bir erkek şeklinde sıraya dizdiler
Sağımdaki kadına baktım çıkaramadım
Gariban sanırım komşu köydendi
Solumdaki kadını çok iyi tanıyordum
Zira o benim annemdi
Ne olacak diye endişeyle beklerken
Tutup kolumuzdan vagonlara teptiler
Günlerce yol gittik durmadan duraklamadan
Ne bir yudum su verdiler
Ne de bir lokma aş
Bir ara baktım elbisem kızıla boyandı
Meğer göğsüme dayanan anam
Yaş yerine kan ağlamıştı
Hoş diğerleri de farklı sayılmazdı
Halimiz içler acısıydı
Bir tarafta açlık susuzluk
Bir tarafta günlerce süren uykusuzluk
Bir tarafta aklını yitirenler
Bir tarafta durmadan dua edenler
Bir tarafta son nefeslerini verenler
En acısı ise bunlara şahit olmaktı
Herkesi bıraktım kendimi unuttum
Anama sımsıkı sarıldım
Sonra bir ses duydum derinlerden gelen
Baktım ki anam dudaklarını oynatıyor
İyice yanaştım ve dinledim,
Duyduğum ses: Kelime-i Şehadet’ti
Anam giderken Hakk’a
Eşlik ediyordum ona
Ne mutluydu ki Anama
Son cümlesi Kelime-i Şehadet oldu
Esir yaşamakatansa
Şehid olarak Cennet’e uçtu!
Yusuf Akkaya
5.0
100% (4)