3
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
339
Okunma

enseni traşlıyor düşünceler
açsan ağzını zıplayacak başıboş kelimeler
boşluğa açılan kapının bronz tokmağı
yan bahçenin ipeksi kristalleşmiş yüzü
elbet kendini asacaksın
hem de kendi sözlerinle
dilinde küllenmiş yangın ihbarı
dumanında anaç kedi ve patlak gözlü dağ baykuşu
resimler çizip kendi kuyruğuna
şiirler yazman
-seni unutulmaz
yapmaz
bir iki üç tıp
kalbine demirden kanlı mızrak
kanatlarına gümüşten yağlı ok
ruhuna fatiha
rüyanın son basamağı
ilk basamağından daha hafif
iç! doya doya görünmezlik iksirini
umudu yontan son damlanın tılsımı
hatırasına gözlerin bir kavanozda
raf ömrü tükenmiş
-mişlik sendromu
- bu
-neyse ne
-fark etmez
-etmez işte
yanılsamalar ve yanılgılar çeşmesinde eriyen-
özün- kurumuş kayısı-
-çekirdeksiz-
bir iki üç tıp
bir pula bir yokluğa mı sattılar
ruhunda çoğul zıtlıklar çoğul engebeler
bir rüya çarpı bir rüya daha yalanı bol bir yılanın içine mi düştün
ne yana tükürsen o yanın rüzgâr ağzı
sanrılar tüneller boyunca
boyun esnek
boyun kısacık
gözlerin kavanozda ismail
usul usul taş sektiriyor kesik uykuların
çiçeksiz bir saksının mahmurluğu mu?
yoksa milyarlarca ruhun umursamazlığı mı?
seni yıpratan
yıldıran
-öldün işte
bir iki üç tıp
kalbine demirden kanlı mızrak
kanatlarına gümüşten yağlı ok
ruhuna fatiha
fazlaca
düşünme ismail
duvar üstüne duvar örmek gölgelerin işi
-gözlerin hâlâ k a v a n o z d a
................
ayşe uçar
1501201510:10