4
Yorum
39
Beğeni
0,0
Puan
548
Okunma
varlığı hiçliğe mahkum edişim bir vicdan azabı
ne göğünde bir yıldız olabildim ne de kalbine yakın
o zamanlar gün kısırdı
içimizdeki katil özlemi
yabani atlar gibi tepişir dururdu içimizde
cansız hatıraların içinde kurgusuz koğuşlar
kaçacak yer arayan mut düşleriyiz
ödünç alınmış huzur uykusunda
tersinden yaşadık zamanı
hangi müjde düşmüştü ki biz seviniyorduk
adını anımsayamadığımız
gözyaşlarıyla dolu sahradan
belirsiz bir göçebe sabahında
kimdi o sevgili fotoğraflarıyla yas tutan
kimdi o akşam bandosuyla dağ dağ ağıtlardan
alıntılarla gezmeden gelip
obamızın yanı başında bağdaş kuran
andolsun!
uzakların derdine
ve şakaklarından ağır ağır sızan terin çilesine
bir kuş var kafeste kanatlarında bir demet hasret
bir yudum sükunet var aklın kapısında
sen hüznü ince bir cemreyle düşürürken
hissin cevher gibi kıvrılıp eğilirken
’’tek suçumuz bütün kalabalıkları öldürmek
baharlar çalmak içimizden’’
gör ki yüzlerce dua var sessizliğin tekkesinde
bak bu sessizliğin eşiğinde bir ışık yanar
kapıyı açarsan eğer kalplerimizden bir doğu doğar
andolsun!
ırmak kıyısında dinlenen yaz gibi bakışlara
ve hiçliğin ve nesimi gibi y’üzülmenin kefaretine
ve sözün tanyerine
gülüşün görünsün bahar görünsün
bahar görünsün- yüzün tümüyle görünsün
_boran