Sedir ağacının son dalında özgür bir serçe.
Uçtu gitti bilinmeze kim bilir şimdi nerede.
Belki de göl renginde bir yerde.
Ya da gözleri ceylan bir çocuğun ellerinde.
Duyduğum söylentilere göre;
Bir roman yazıyormuş.
Pir Sultan mahlasındaymış.
Hallacı Mansurun derisinde yanmış.
Nazım’ın şiirlerinden tatmış.
Uğur Mumcu araştırmış da,
İpekçi’nin daktilosu yazmış.
Meğer ki o özgür serçe, Ahmet Taner Kışlalının okulunda okumuş.
Yılmaz Güney filmindeki de o kuşmuş.
Tam yirmi sekiz yıldır Metin Göktepe’yi arıyormuş.
Tarık Dursun’la çay ve Bahriye Üçok ile kahve içmiş.
Türkan Saylan gözetiminde,
Hrant Dink’le birlikte Tarık Akan filmine gitmiş.
Adile Naşit gibi gülerek Ruhi Su dinlemiş.
Neşet’in bağlanmasında telmiş.
Veyselce toprak sever, Mahsuni ezgileriymiş.
Sedir ağacının serçesi,
Her yerde gezmelerdeymiş.
Gezi parkında bir ağaç 🌲 dalındaymış
Evet evet öğrendim ki o özgür serçe ;
Acıyla yoldaş yüreklerde ve direnişlerdeymiş.

Ömər Yalçın
28/09/2024