0
Yorum
8
Beğeni
3,7
Puan
289
Okunma
Buralar da
Eylül yağmurları başladı yine
Ve anladım ki
Bu yağmur bulutları senin iki kirpik arasından göç etmiş buralara
Şimdi anladım ben
Bu yağmurlar niye bu şehri ayrı bir güzel yıkıyor
Demek ki
Beni koyverip gittin hasretini bir yağmur damlasına emanet ederek
Gözlerinin hatırına ondandır böyle usul usul yağması
Şimdi bu hasrete şu yüreğim
Yagmurun cilvesine muhtaç bir orman yangını , orman yangını gibi
Oy benim
Ömrümü bir ekmek buğusu gibi
Yokluğunu ikiye bölen yol ayrımım
Şu özlemin
Şu körolası özlemin yokmu
Masada çay soğuk
İçimin sesi suskun
Mevsimler soğuk kendine
Ve mevsimler bile buralarda benle birlikte üşür
seni düşündükçe
Bir Eylül yağmuru bile derman olmaz odamın kireç kokan duvarlarına
Bazen diyorum
Küçük bir yağmur damlası
Nasıl olurda kor kızıla boyar tenimi
Hani hani
O öpmeye kıyamadığım dudağının rengi gibi
Aklım da yine
Hoyrat bir türkü tadında saçlarına iliştirilmiş
Yangın bir rüzgar var
Gel gör ki beni bir türlü b/aşk’a sevmedin gitti
Oy benim
Sabahlarımın durgun sesi
Gel uslandıralım artık yağmur sularını gözlerimiz de
Bir sarabilseydin yüreğini yüreğime
Yaban kokusu
Eylül gelmiş
Seni sevdikten sonra hüzün Eylüle yakışırmış
Derim ki
Sen benim oldun ya
Mevsimlerin ayların günlerin yolların ne haddine
Dilerim
Hiç bahar görmemiş turnalar benden haber getirsinler pencerene
İki damla yaş düşünce avuçlarına seni delice bekliyor diye
Ayhanca Cümleler
Ayhan Akdeniz
5.0
67% (2)
1.0
33% (1)