0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
326
Okunma
Kahin bir dört duvar arası sobelenmişim
Yalnızlığı yudumluyorum
Karanlığa hangi tatdan yetişir diye dilim
Bekliyorum iç geçirerek bu şarabı
Gaibe bir düş s/aklı iken
Gözümün hangi mecaline değer bilinmez
Hangi sestir ayırt ederken farklılığını
Kafam dökülürken seyrinde sana
Hangi koku aşık ettirir seni bana....
Saatler mevsimden özlemlerin ortasını bulmuş
Vurulmuş sözlerimin rahanına
Kalbi çelik bir yarene
....
Bulutlar gölgelere güneş ıslaklığıyla
Aşk itirafıyla bir lâ notasıyla
Eylül içi kararmış bir heceye sığdırır kalbimi
Kapatıyorum gözlerimi
kulaklarımı
Ve burnumu
Ruhum hala seni anıyor
Vaveylâ gibi bir yadigâra çıktı sözüm
Masmavi dalgalarla bahtiyâra vurdu ışıklar
Ölüm sana misafirken
Şehvetli ellerinle
beni sancağında gezdir
Bir garip kalmışım su/doku gibi çözülmüş
Kalay esmer tenli yaralardan korkarken
Buzdan halaylarla yan yana
Gümüş burkulmuşsa parmaklarında
Bir gelinliğe sarmal bir türün karasıdır
Yangın sellerinde bir cehennem
Aynı ruhu defalarca bedenimde nasıl bekletirim sensiz
Ufuklar üşürrken
Göklere sarılmış bir intihar matemidir sanki şehrimde
Cemâli yar gelir bana
Celâli senden sorulmaz bir ağyardır
Hangi akla ziyan vermez ki
Buzdan hasretlere
Kangrenli kul/açlar atmak....
Matemi şarkıysa sonunda
Bir dilim sevgiyse ununda ezilmiş
K/ağıtlar neden d/uyulur unufak bir buğday gibi
Hışırtı verir lâm u nûna...
Gezgin imgeler ...
5.0
100% (2)